ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ TARAFINDAN ERZURUM’DA DÜZENLENEN II. ULUSLARARASI TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ VE BÜYÜK GÜÇLER SEMPOZYUMU BAŞLADI
Yorum No : 2015 / 60
05.05.2015
3 dk okuma

Atatürk Üniversitesi tarafından Erzurum’da düzenlenen II. Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler Sempozyumu başlamıştır.

Sempozyumun açılış konuşmalarında ilk olarak Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu söz almıştır. Kürkçüoğlu, Türkiye’nin her sene “soykırım iddiaları sendromu” yaşadığını ifade etmiştir. Kürkçüoğlu; bu sene de çeşitli uluslararası kişilikler, devlet adamları ve parlamento kararlarıyla algı operasyonu yapıldığına işaret etmiştir. Tarihsel belgelere dayalı olarak konuştuğunu ifade eden Kürkçüoğlu, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermenileri sevk ve iskân etmeye mecbur kaldığını ve şayet bu yapılmamış olsa Doğu Anadolu’nun Dağlık Karabağ’ın kaderini paylaşmış hale geleceğini belirtmiştir.

Atütürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sait Keleş, Ermeni soykırım iddialarının Türkiye’ye karşı bir siyasi baskı mekanizması olarak kullanıldığını belirtmiştir. Ermeni diasporasının ve destekçilerinin bu iddiaları kullanarak tarihi meseleleri siyasi zemine kaydırdığını ifade etmiştir. Bu teşebbüslerin olayları basite indirgediğini söyleyen Keleş, bu tür bir yaklaşımın tarih biliminin ilkelerine aykırı olduğu belirtmiştir.

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Ermeni soykırım iddialarının Türkiye düşmanlığı, siyasi çıkarlar ve emperyalist emeller için kullanıldığına işaret etmiştir. Genel duruma bakıldığında soykırım iddiaları çerçevesinde bir Hristiyan dayanışması ve çıkar birlikteliği olduğunu belirtmiştir. Bir Erzurum’lu olarak ve Erzurum belediye başkanı olarak, geçmişte ortaya çıkmış ve bugün de devam eden, başkenti Erzurum olarak kabul edilen Büyük Ermenistan projesinden son derece rahatsızlık duyduğunu ifade etmiştir.

AVİM Onursal Başkanı Ömer Engin Lütem, Ermenilerin sevk ve iskân edilmesinin 100. Yılında, Türkiye’nin hiç karşılaşmadığı kadar baskıyla karşılaştığını belirtmiştir. Batılı ülkelerde yapılan konferans ve törenlerle Türkiye’nin kınandığının, bazen de suçlandığını belirtmiştir. Bu kınamanın ve suçlamanın, sanki bahsi geçen olayların sanki bugün gerçekleşmiş gibi yapıldığını ve bunun çok tuhaf bir durum teşkil ettiğine işaret etmiştir. Lütem, Türk-Ermeni ihtilafının hem bir tarihi, hem de bir uluslararası ilişkiler meselesi olduğunu belirtmiştir. Lütem; Ermenilerin temelde soykırım iddiaları üzerinde ortaya koydukları tazminat ve toprak verilmesi taleplerinin hukuken geçersiz, mallarının geri iadesinin ise hukuki süreçlere bağlı olduğunu belirtmiştir. Lütem aynı zamanda Türkiye-Ermenistan sınırının açılması taleplerinin ise Dağlık Karabağ işgalinin devam etmesi sebebiyle mümkün olmadığına işaret etmiştir.

Sempozyum, açılış konuşmalarından sonra, bazıları eşzamanlı olarak gerçekleşecek toplam sekiz panelle devam edecektir. Konferans iki gün daha sürecek ve Cuma günü sona erecektir.

WP_20150506_10_43_16_Pro

WP_20150506_10_30_28_Pro

WP_20150506_10_42_02_Pro

 


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten