ALMAN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI 1992 YILINA AİT GİZLİ BELGELERİ YAYINLADI
Yorum No : 2023 / 20
29.05.2023
7 dk okuma

Geçtiğimiz günlerde, Alman Dışişleri Bakanlığı gizlilik süresi dolan, 1992 yılına ait gizli belgeleri yayınlamıştır. Belgelerde, Alman Şansölyesi Kohl’un Türkiye’ye yönelik tutumunun kanıtlandığı görülmektedir. Belgelerin yayınlanmasına ilişkin haber Der Spiegel’de yayınlanmıştır. Haberde, Şansölye Helmut Kohl’un Türkiye’nin Avrupa Topluluğu’na (AT) katılımını resmen desteklediğine yönelik açıklamalarının her zaman şüphe ile karşılandığına yer verilmiş, bu şüpheleri doğrulayacak ifadelere dikkat çekilmiştir[1].

Şansölye Kohl, Alman Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan belgelere göre, Türkiye ile ilgili görüşlerinde Türkiye’nin başka bir boyuta ait olduğunu söylemiş, Türkiye’nin asla AT üyesi olamayacağını tekrarlamış, Polonya Başbakanı Hanna Suchocka’ya 5 Kasım 1992 tarihinde Bonn’da yaptığı bir görüşmede, Türkiye’nin tam üyeliğinin Almanya açısından “düşünülemez” olduğunu söylemiştir. Alman Hıristiyan Demokrat Birliği (Alm. Christlich Demokratische Union, CDU) lideri, “coğrafya derslerinde Anadolu’nun Avrupa’nın bir parçası olduğunu bilmediğini” söyleyerek partili meslektaşlarıyla alay dahi etmiştir. Der Spiegel’de bu belgelerin daha önce bilinmediği ve Alman Dışişleri Bakanlığı adına Münih Çağdaş Tarih Enstitüsü tarafından seçildiği ve yayınlandığı da yer almaktadır[2].

2012 yılında Hans Peter Schwarz tarafından yazılmış “Helmut Kohl – Eine Politische Biographie” başlıklı kitapta bu bilgiler ve daha fazlası yer almaktadır. Şansölye Kohl’un Türkiye’ye yaklaşımına ilişkin birkaç örnek verebiliriz;

“1992 yılında Avrupa’nın üzerinde hala birçok belirsizlik varken, Şansölye’nin AB genişlemesinin orta ve uzun vadeli beklentileri hakkındaki fikirleri oldukça farklı ve ileride de görüleceği üzere gerçekçidir. Haziran 1992’de, Portekiz Konsey Başkanlığı öncesinde, Portekiz Başbakanı Aníbal Cavaco Silva tarafından yöneltilen sorulara uygun bir şekilde incelikli cevaplar verir: ‘Lizbon’da Komisyon’a 1992 sonuna kadar beş EFTA ülkesiyle [sic] katılım müzakereleri için yetki belgesi hazırlaması talimatı verilmelidir; ona göre bu on yıl içinde hala mümkün olan tek katılım bunlardı; SSCB, Polonya ve Macaristan’la ilgili olarak, bu ülkelerin ekonomik kalkınması yeterince ilerlediğinde yaklaşık on yıl içinde katılımın mümkün olabileceği beklentisiyle ‘özel bir ortaklık’ bulunmasını savundu; Ona göre daha erken bir katılım mümkün değildi, aksi takdirde ekonomik ve parasal birlik ile siyasi birliğe giden yol imkansız olmasa bile yavaşlayacaktı; genel olarak, bu ülkeler için katılıma kadar bir ara aşama olarak bir tür özel statüye yönelmek gerekiyordu; Malta, Kıbrıs ve Türkiye için, Komisyon’daki eğilime uygun olarak özel bir statü oluşturulmasından yanaydı; özellikle Türkiye’nin katılımı düşünülemezdi[3].”

“Kohl’un kesinlikle istemediği şey Türkiye’nin üyeliğidir. O sırada benzer şekilde düşünen John Major’a Mart 1991’de şöyle der: ‘Türkiye’nin AT’ye kabul edilmesi söz konusu bile olamaz. Bu konuda herhangi bir umut da beslenmemelidir.’ Ancak şunu da ekler: ‘Aynı zamanda, Türkiye’yi AT’ye mümkün olduğunca yaklaştırmak gerekir. Gerçek çok basit: Türkiye on yıl içinde 90 milyon nüfusa sahip olacak ve çok uygun bir demografik eğriye sahip olacak. Türk ekonomisi daha da güçlenecektir. Türkiye bölgedeki, hatta İslam dünyasındaki en önemli ülkelerden biri olacaktır. Bu nedenle Türkiye ile mümkün olduğunca çok temas kurulmalıdır. Almanya’nın Türkiye ile geleneksel olarak iyi ilişkileri vardır.’ Ertesi yıl Başkan Bush'a da aynı şeyi söyledi: ‘Türkiye kesinlikle üye olmayacak[4]’”. (Alman Şansölyesi’nin Başkan Bush ile Görüşmesi, Camp David, 21-22 Mart 1992)

“Kohl’ün Türkiye’nin tam üyeliğini kesinlikle reddetmesi de köktendinci İslamcılıktan duyduğu endişeden kaynaklanmaktadır. Eylül 1991’de Hindistan Başbakanı Rao’ya ‘komşumuz’ Türkiye’nin büyük bir tehdit altında olduğunu belirtmiştir: ‘Türkiye son derece genç bir nüfusa sahiptir ve 2000 yılında 100 milyon nüfusa [sic] sahip olacaktır; birkaç milyon Türk misafir işçi Almanya’da daimî ikamet etmektedir. Eğer İslami köktendincilik Türk siyasetinde Kemal Atatürk tarafından kurulan laikliği ortadan kaldırmayı başarırsa, İslami köktendincilik Avrupa’nın sınırlarına dayanacaktır[5].”

“Yıl boyunca ve sonraki süreçte Türkiye ile katılım müzakereleri konusu çok tartışmalı oldu. Kohl, Türkiye’nin kültürel farklılıkları nedeniyle AB’ye tam üye olmaması gerektiği yönündeki temel çizgisine sadık kalmaya devam ediyor. Ancak Avrupa Birliği’nde ve Alman hükümetinde yıllardır Türkiye’nin katılım perspektifinin açılması yönünde güçlü eğilimler var. Bu durum, Gümrük Birliği yürürlüğe girer girmez katılım müzakerelerinin başlatılması için bastıran Türk Başbakanı Yılmaz ile hararetli tartışmalara yol açtı. Yılmaz artık Türkiye ile katılım müzakerelerine asıl direncin Şansölye’den geldiğinin farkındadır. Daha sonra Kohl hükümetinin AB’de ‘Türkiye’yi dışlayan bir Hıristiyan uygarlığı projesi” gördüğü yönündeki polemiği doğrudan Şansölye’ye yöneliktir. Kohl, Türkiye konusunda Lüksemburg zirvesinde kendini savunabilir, ancak AB’nin Kıbrıs [sic] ile katılım müzakerelerini başlatacağını kabul etmek zorundadır.” 

Biyografide, Der Spiegel’deki haberle örtüşen bir nokta dikkat çekicidir. Kitapta, dönemin Polonya Başbakanı Hanna Suchocka, ortaklık anlaşmalarıyla ilgili olarak, ortaklığın tam üyelik için bir ön aşama olduğu ülkeler ile katılım seçeneği olmayan ortaklar arasında kesin bir ayrım yapıldığını, bu durumun özellikle Bağımsız Devletler Topluluğu ve Türkiye için geçerli olduğunu söylemiştir. Biyografi resmi bir kaynak değildir, ancak Alman Dışişleri Bakanlığı bu belgeleri yayınlayarak Türkiye’nin kandırılmasına dair şüpheleri ortadan kaldırmıştır. Belgelerle Türkiye’nin kandırıldığı ve kandırılmaya devam edildiği açık bir şekilde görülmektedir.

 

*Fotoğraf: https://www.spiegel.de/politik/deutschland/helmut-kohl-regierung-des-ex-kanzlers-taeuschte-tuerkei-ueber-haltung-zu-eg-beitritt-a-80e33d56-4d43-4a93-b8da-8c514a33e229

 


[2] “Regierung Kohl täuschte Türkei über Haltung zum EG-Beitritt”. 

[3] Schwarz, Hans-Peter. Helmut Kohl: Eine politische Biographie. Almanya: Deutsche Verlags-Anstalt, 2012.

[4] Schwarz, Helmut Kohl: Eine politische Biographie. 

[5] Schwarz, Helmut Kohl: Eine politische Biographie. 


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten