BÖLGESEL KAPSAMLI EKONOMİK ORTAKLIK (RCEP): BÖLGEYİ VE DÜNYAYI ŞEKİLLENDİRECEK ÖNEMLİ BİR TİCARET ANLAŞMASI
Yorum No : 2020 / 57
15.12.2020
7 dk okuma

Son yıllarda Çin’in kendi bölgesinde ve daha geniş çevrede etkisini genişletip genişletmediği konusunda tartışmalar yaşanmaktadır. Tartışmalar, küresel ticaretin ve bunun liderliğinin Batı’dan Doğu’ya doğru kayıp kaymadığı konusuna odaklanmaktadır. Batı’nın ticaret liderliğinin gerilemesine dair düşünce yeni olmayan, 2008 mali krizinden bu yana akıllarda var olan bir olgudur. Ancak 2008 mali krizi esasen uluslararası politik ekonomi eksenindeki bir sallanmaydı. Krizin ardından Asya bölgesinde yaşanan hızlı ekonomik toparlanmaya rağmen, küresel ticaret akışındaki kesin bir değişimden bahsetmek henüz mümkün değildi. Ancak Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklığı’nın (Regional Comprehensive Economic Partnership - RCEP) imzalanması, küresel ticaret ve uluslararası politik ekonominin geleceği hakkındaki tartışmaları daha da alevlendirmiştir.

15 Kasım 2020’de imzalanan RCEP, dünyanın en büyük ticaret anlaşmalarından biridir. Bu ticaret anlaşmasıyla ilgili müzakereler 2012’de başlamıştır ve 2020 yıllında çoğunlukla Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (Association of Southeast Asian Nations - ASEAN) ülkeleri tarafından imzalanmıştır. Bu ticaret anlaşması on ASEAN üye ülkesini (Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam) ve ayrıca Çin, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda’yı içermektedir. Bu Asya’yı kapsayan ticaret anlaşmasının imzacıları, dünya nüfusunun ve ekonomik çıktısının yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır[1], ki bu RCEP’e yüksek bir önem kazandırmaktadır. Bir diğer önemli nokta ise, RCEP’nin Çin tarafından imzalanan ilk bölgesel çok taraflı ticaret anlaşması olmasıdır.

RCEP’nin imzacı ülkelere çeşitli ekonomik faydalar sağlayacağı tahmin edilmektedir. Birincisi, artan bölgesel ticaretin bir sonucu olarak hızlı ekonomik iyileşme beklentisidir. Buna ek olarak, RCEP’nin daha düşük ücretlere ve niteliksiz işgücüne sahip ASEAN ülkeleri için yabancı yatırımı artırması beklenmektedir[2]. Ortaklık aynı zamanda, RCEP’yi imzalayan üye ülkelerin ihracatlarının kolay akışına yol açarak tarife indirimleri veya tarifelerin ortadan kaldırılmasını, standartlaştırılmış gümrük prosedürleri ve hizmetlerini sağlayacaktır. Dolayısıyla bu ticaret anlaşmasının 186 milyar dolarlık ekstra ekonomik etkinlik yaratacağı ve üye ülkelerin GSYİH’larına yüzde 0,2 oranında katkıda bulunarak küresel ekonomiye fayda sağlayacağı tahmin edilmektedir[3]. Aynı zamanda blok içinde imzacı ülkelerin ihracatını sağlayarak, imalat maliyetlerinde bir azalma ve şirketler için koşulların iyileştirilmesi de anlaşmanın gelecekteki sonuçlarından biri olacaktır. RCEP ayrıca fikri mülkiyet haklarıyla ilgili hükümler içermektedir. Bu, günümüzün hızlı teknolojik ilerleyişi ve RCEP imzacılarının genel olarak çeşitli yüksek teknolojili ürünler için üretim merkezleri olmasında dolayı oldukça önemli bir konudur. Tüm bunlar göz önüne alındığında RCEP, küresel ticarete büyük bir katkı anlamına gelmektedir.

Ancak RCEP tartışmalı kısımlar da içermektedir. İlk olarak, ASEAN Brifinginde aksi iddia edilmesine rağmen, RCEP’nin Çin, Japonya ve Güney Kore’ye diğer imzacı ülkelerden daha fazla fayda sağlayacağı şüphesi vardır[4]. Tayland gibi ülkelerin ihracatının, ucuz Çin ihracatı nedeniyle bu büyük ticaret anlaşmasından zarar göreceğine dair endişeler vardır. Tartışmaların bir diğer konusu da, Hindistan’ın düşük tarifelerin ekonomisine zarar vereceği endişesiyle RCEP’den çekilmesidir[5]. Gerçekten de Hindistan'ın çekilmesi büyük bir kayıp olarak kabul edilmektedir, zira nispeten az ticaret anlaşmasına sahip devasa bir ekonomi olması nedeniyle Hindistan’ın katılımının ticarette daha büyük bir artışa yol açabileceğine dair beklentiler olmuştur. Ancak Hindistan, ihracatını daha ucuz Çin ihracatından korunması için kendisine yeterince güvence verilmediğini iddia ederek anlaşmadan çekilmiştir. Bunların dışında anlaşmada tarım sektörü ve e-ticaretle ilgili düzenlemelerinin olmaması gibi çeşitli eleştiriler de vardır. Bilgi teknolojileri de RCEP anlaşmasında değinilmeyen sektörlerden biridir.

Analistlere göre, Asya’yı kapsayan bu ticaret anlaşması, ABD Başkanı Donald Trump’ın Trans-Pasifik Ortaklığından çekilmesinden sonra ABD’nin bölgedeki etkisini azaltma potansiyeline sahiptir[6]. Bu tecritçi (izolasyoncu) yaklaşım güçlesin güçlemesin veya başka bir ticaret savaşı ortaya çıksın çıkmasın, RCEP küresel ekonomi için önemli bir mihenk taşı anlamına gelmektedir. Bu ticaret anlaşmasının önemi küçümsenmemelidir, çünkü Asya’yı kapsayan bu ticaret anlaşmasının olası sonuçları tüm Asya-Pasifik bölgesini ve dünyayı etkileme potansiyeline sahiptir.

Bu gelişme Türkiye için de önemlidir. Bu, Türkiye için ekonomisini yeni koşullara uyarlaması adına bir çağrıdır. Türkiye’nin politikalarını bu ticaret anlaşmasının olası sonuçlarıyla uyumlu hale getirmesi için yeni bir ticaret stratejisine ihtiyaç duyulacaktır. Bu ticaret anlaşmasının imzalanması yeni bir ticaret bloğunun doğması anlamına geldiğinden ve Türkiye’nin Çin, Güney Kore ve Japonya ile hatırı sayılır ikili ticarete sahip olmasından dolayı[7], Türkiye bu ülkelerle ticareti sürdürmek ve artırmak için harekete geçmeli ve yeni politikalar benimsemelidir. Türkiye’nin birçok imzacı ülke ile yeterli bağı olmaması, yeni ticaret ve yatırım politikalarının uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda, bu kazançlı bölgesel pazara ihracat seviyelerini artırmak için Türk sanayicilerine Asya ülkelerine yatırım yapma teşvikleri verilmesi gerekmektedir. Türkiye’yi ilgilendiren bir diğer konu da RCEP bölgesine komşu olan Orta Asya cumhuriyetleridir. Orta Asya cumhuriyetleri ile köklü bağları olan Türkiye, hem bu ülkelerle hem de RCEP ile karşılıklı çıkarlara dayanan politikalar geliştirmesini gerekli kılacak ilginç bir durumla karşı karşıyadır.

 

*Bu makale AVİM tarafından 2 Aralık 2020 tarihinde İngilizce olarak yayınlanan bir makalenin çevirisidir. Çeviri AVİM Misafir Araştırmacı Şevval Beste Gökçelik tarafından yapılmıştır. Orijinal makaleye ulaşmak için tıklayınız: https://www.avim.org.tr/en/Yorum/REGIONAL-COMPREHENSIVE-ECONOMIC-AGREEMENT-A-SIGNIFICANT-TRADE-AGREEMENT-THAT-WILL-SHAPE-THE-REGION-AND-THE-WORLD

 


[1] Harding Robin and John Reed, “Asia-Pacific countries sign one of the largest free trade deals in history”, Financial Times, November 24, 2020, https://www.ft.com/content/2dff91bd-ceeb-4567-9f9f-c50b7876adce

[2] Chris Devonshire-Ellis, “New RCEP Free Trade Agreement Rules of Origin to Boost Finishing of Products Investment into Cambodia, Laos & Myanmar”, ASEAN Briefing, November 24, 2020, https://www.aseanbriefing.com/news/new-rcep-free-trade-agreement-rules-of-origin-to-boost-finishing-of-products-investment-into-cambodia-laos-myanmar/

[3] Devonshire-Ellis, “New RCEP Free Trade Agreement Rules…”

[4] “RCEP: Asia-Pacific Countries Form World's Largest Trading Bloc”, BBC, November 16, 2020, https://www.bbc.com/news/world-asia-54949260

[5] “RCEP: Asia-Pacific Countries Form World's Largest Trading Bloc”.

[6] “RCEP: Asia-Pacific Countries Form World's Largest Trading Bloc”.

[7] Alen Lepan. “Birth of Major Market: New strategy needed to adjust Turkey’s trade with RCEP member nations”, Daily Sabah, November 23, 2020. https://www.dailysabah.com/business/economy/birth-of-major-market-new-strategy-needed-to-adjust-turkeys-trade-with-rcep-member-nations


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten