İNSANİ YAKLAŞIM VE ROHİNGALARIN KİMLİKLERİNİN TANINMASI BİRBİRLERİNDEN AYRIŞTIRILMAMALIDIR
Yorum No : 2017 / 111
08.12.2017
5 dk okuma

Papa Fransuva, 27 Kasım-2 Aralık 2017 tarihleri arasında Myanmar ve Bangladeş'e Papalık ziyaretinde bulunmuştur. Vatikan’daki Papalığın Kutsal Makam Basın Ofisi Direktörü Greg Burke tarafından yapılan açıklamaya göre, bahsi geçen ziyaretler, ilgili devlet başkanları ve iki ülkenin piskoposları tarafından yapılan davetler sonucu yapılmıştır. Bu çerçevede Papa, Myanmar'daki Yangon ve Nay Pyi Taw şehirlerini ve Bangladeş'teki Dakka şehrini ziyaret etmiştir.[1] 

Dikkat çeken ilginç bir nokta, Papa Fransuva’nın her ziyareti için Vatikan'ın bir logo tasarlıyor olmasıdır. Myanmar gezisi için Vatikan ilginç bir logo tasarlamıştır: logoda net olarak kazınmış “Sevgi & Barış” sloganı bulunmaktadır.

Vatikan'a göre bahsi geçen logo şunları ifade etmektedir:

“Myanmar'a yaptığı ziyaretin logosu Papa Fransuva’yı sarı, yeşil ve kırmızı Myanmar bayrağı renkleriyle çizilmiş bir kalp içinde beyaz bir güvercini serbest bırakırken tasvir etmektedir. Kalbin içerisinde Myanmar’ın kara parçası Papa ile yan yana durmakta, Papa’nın yolculuğunun sloganı da yukarıda gösterilmektedir: ‘Sevgi ve Barış’”. [2]

Myanmar'a yaptığı gezinin logosundaki bu barış mesajına rağmen, Papa Fransuva Myanmar’a yaptığı gezinin ne öncesinde ne de gezi sırasında Rohingya Müslümanlarından bahsetmemiştir. Papa ancak Bangladeş'in başkenti Dakka'ya yaptığı ziyaret sırasında Rohingya sözcüğünü telaffuz etmiştir. Burada Papa Fransuva’nun neden bu önemli konuyu ihmal etmiş olabileceğine ilişkin birkaç işarete bakmalıyız. Bu işaretlerden biri Dış Görevler İçin Roma Katolik Papalık Enstitüsü’nün Asya Haber servisi basın ajansı baş editörünün vermiş olduğu röportajdır.[3]

Baş editör Bernardo Cervellera tarafından Ulusal Halk Radyo Servisi'ne (NPR) verilen röportaja göre, yerel kilise liderleri Budist köktencilerin misilleme yapmasından duydukları korku nedeniyle Papa Fransuva’ya Rohingyaların adlarının dillendirilmemesi konusunda tavsiyede bulunmuştur.[4]

Dünyadaki birçok kişi ve kuruluş, Papa Fransuva’nın özellikle Başbakan Aung San Suu Kyi ile yaptığı görüşmede Rohingya Müslümanlarından bahsetmeyerek Myanmar'da önemli bir fırsat kaçırdığına dair düşüncelerini ortaya koymaktadır.

Bunların arasında, İnsan Hakları İzleme Örgütü Asya Bölümünün Yönetici Yardımcısı Phil Robertson vardır. O, şu sözleriyle meseleyi çok iyi dile getirmiştir: “Rohingyalar pek çok şeyden mahrum bırakılmıştır, ancak isimleri asla bunlardan biri olmamalıdır.”[5]

Ancak Avrupa Birliği’nin Myanmar Büyükelçisi Kristian Schmidt gibi bazı kişiler, Papa Fransuva’nın konuşmasını savunmuştur. Kristian Schmidt, Papa Fransuva’nın doğrudan Myanmar’daki krizden bahsetmesinin gereksiz olduğunu iddia etmiştir. Büyükelçi  Schmidt şunları ifade etmiştir: “[Papa’nın Rohinga ismini kullanmasına] Gerek yoktu. Konuşmanın her yerine, satır aralarına bu mesele serpiştirilmişti... [Konuşmanın ille de] belli kelimeler üzerine olması gerekmez. [Konuşmada] Her şey değerlerle ilgiliydi. Ve [konuşma] değerler konusunda kesinlikle dokunaklı ve güçlüydü.”

Merak ediyoruz; eğer zulüm görmüş azınlık Hristiyan olsaydı, Papa veya AB Büyükelçisi aynı konumda yer alırlar mıydı? Yakılmış köyler Hristiyan gruplara ait olsaydı, meseleyi satır aralarında dile getirmek yeterli olur muydu? Artık Batılı gazeteciler bile, Papa Fransuva’nın ve Vatikan'ın Budist çoğunluğun Hristiyan azınlığa yönelik eylemlerinden korktuğunu ve bu nedenle Rohingya Müslümanlarından bahsetmemeye karar verdiklerini kabul etmektedir.[6]

Herkes Papa'nın seyahatinin Bangladeş ayağında Rohingya Müslümanlarının yardımına koşmasını beklemiştir. Bazıları gezinin ikinci kısmında Papa’nın “Rohingya” ismini dillendirerek Rohigyaların yardımına koşmaya biraz daha yaklaştığını söylemektedir. Yine de, “Rakhine Eyaletinden gelen mülteciler” demekle, “Rohingyalar” demek ile aynı şey değildir. Rohingyaların gerçek isimlerini kullanmayı ihmal etmesine rağmen, Papa en azından Myanmar’ın Rakhine Eyaletinden kaçıp gelen “isimsiz” mültecilere yardım ettiği için Bangladeş'e övgüde bulunmuştur.

Muhtemelen kendisine Rohingyalar konusundaki ihmali yüzünden gelen şiddetli eleştiriler nedeniyle, Papa Asya turunun sonunda, Rohingya halkına en azından bir kere de olsa ismiyle atıfta bulunma zorunluluğu hissetmiştir. Papa ayrıca uçakta Roma'ya dönerken de Rohingyaların isimlerini telaffuz etmiştir. Papa’nın sadece Tanrı karşısında faaliyetlerinden sorumlu olduğu kabul edilmektedir. Görünen odur ki, söz konusu Müslüman insanların kötü durumu olunca, Papa’nın diplomatik ve siyasi kimliği kolayca dini kimliğinin önüne geçmektedir. Aslına bakarsanız Papa; Asya gezisinde, çoğu ülkenin ticari çıkarlar veya Myanmar'ın stratejik önemi yüzünden Rohingyalar ilgili görmezden geldiği adaletsizliğe karşı durma şansını kaçırmıştır. Papa çaresizlik içindeki bu insanların çektiği acıları tüm yönleriyle daha fazla önemsemiş olsaydı, Papalık gezisi daha anlamlı ve daha sıcak karşılanan bir gezi olurdu.  

 

 


[1] Jason Horowitz, “In Bangladesh, Pope Francis Gets Closer to Saying ‘Rohingya’”, New York Times, 30 Kasım 2017, https://www.nytimes.com/2017/11/30/world/asia/pope-francis-bangladesh-rohingya.html.

[2] “Vatican releases logos for Pope Francis’ visit to Bangladesh, Myanmar”, Radio Vatican, 28 Ağustos 2017, http://en.radiovaticana.va/news/2017/08/28/logos_for_popes_visit_to_bangladesh,_myanmar/1333179.

[3] “About Us”, Asia News Agency, 12 Mart 2003, http://www.asianews.it/en.html.

[4] “Vatican releases logos for Pope Francis’ visit to Bangladesh, Myanmar”.

[5] Poppy McPherson, “Pope Francis fails to mention Rohingya in Myanmar speech”, Guardian, 28 Kasım 2017, https://www.theguardian.com/world/2017/nov/28/pope-francis-to-meet-aung-san-suu-kyi-on-first-full-day-in-myanmar.

[6] Joanna Moorhead, “By not saying ‘Rohingya’, Pope Francis was just protecting his own”, Guardian, 28 Kasım 2017, https://www.theguardian.com/commentisfree/2017/nov/28/pope-francis-catholics-rohingya.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten