BOSTON KİTAP PARTİSİ, ERMENİ TEHDİTLERİ
Yorum No : 2018 / 88
18.12.2018
4 dk okuma

ABD’nin Lexington, Massachusetts kentinde bulunan Cary Memorial Kütüphanesinde kurgusal, kurgusal olmayan ve çocuk kitaplarından oluşan Türk bölümünün açılış töreni gerçekleşmiştir. Türkiye’nin Boston'daki Başkonsolosu Ceylan Erişen’in de Türk toplumu ile birlikte katıldığı ve açılış konuşmasını yaptığı törende, Lexington kütüphanesinin “Dünya Dil Koleksiyonu”na 100 Türkçe kitap bağışlandı. Başkonsolos Erişen, konuşmasında Türklerin birlikte yaşadıkları toplumlara katkıda bulunma arzularını vurguladı. Başkonsolos, törene katılanlara kapıları herkese açık tutmak suretiyle, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Başkonsolos Erişen, konuşmasını yapmadan önce, 11 Aralık tarihli “Armenian Weekly” de özellikle vurgulanan bir olay oldu. Boston'da Ermeni Gençlik Federasyonu'nun (AYF) 21 yaşındaki bir üyesi, Türkiye Başkonsolosuna yaklaşarak kendisini tanıttıktan sonra, ona nefret çağrıştıran Ermeni anlatısını içeren mektup verdi.

Başkonsolosun konuşması sırasında da AYF üyeleri protestolarını sürdürdüler.  Başkonsolos Erişen’e yaklaşan bir genç “bedeli ne olursa olsun haksızlığa karşı mücadeleyi[1]” durdurmayacaklarını bildirdi. Başka bir AYF’li genç “Armenian Weekly”e verdiği demeçte ise “bizim işimiz bitmedi, bu daha başlangıç[2]” ifadelerini kullandı.

Aslında, Türkiye’nin Boston Başkonsolosluğu trajik bir geçmişi hatırlatmaktadır. 5 Mayıs 1982'de Türkiye Fahri Başkonsolosu Orhan Gündüz Ermeni terörist örgütü tarafından hedef alındı. Orhan Gündüz, 1973'ten 1985'e kadar ABD ve Avrupa'da Ermeni terör örgütleri tarafından katledilen 44 Türk diplomatından biri oldu.

Bu nedenle, AYF üyelerinin “mücadele devam ediyor” şeklindeki açıklamaları, mücadelenin kime karşı, ne için ve hangi araçlarla devam ettirildiğiyle ilgili soruları akla getiriyor. Ermenilerin Türkiye’ye karşı 1970-80’li yıllarda terörizm üzerinden sürdürdükleri “mücadelenin” karanlık tarihinin arka planını hatırladığımızda, bu tür bir açıklamanın kötü niyet içerdiği ortaya çıkıyor. 

Boston’daki Türk Başkonsolosluğu tarafından Türkçe 100 kitabın hediye edildiği Lexington, Massachusetts’teki Cary Memorial Kütüphanesi, kendi dillerinde kitap okuma şansı vererek Amerikan toplumunda yaşayan yerel etnik grupları kucaklayan bir mekândır. Türk toplumunun yanı sıra, Çin, Hindistan ve Kore'den gelen bir dizi yeni göçmen de, anadillerindeki kitapları bu halk kütüphanesinde buluyorlar.

Böyle bir kütüphaneye yapılan bağış, Türk tarafının farklılıklara ilişkin açık tutumunun ve saygısının güzel bir tezahürüdür.

Farklılıkların benimsendiği kültürel ve toplumsal bir etkinliğin siyasileştirilmesi yoluyla böylesine iyimser bir adımı gölgelemeye çalışan, bu defa AYF bayrağı altında temsil edilen ABD'deki radikal ve fanatik Ermeniler, Türklere karşı besledikleri tek taraflı, çarpık ve sığ yaklaşımlarını bir kez daha gözler önüne serdiler. Ermeniler, diğer tarafı dinlemeyi reddederek ve gerçeklere göz yumup, yıllar içerisinde inşa ettikleri “tarihle” tüm dünyaya huzursuzluk yaymaktan çekinmiyorlar. Ne yazık ki, bu inşa edilen “tarih” Ermenistan'daki akranlarından daha iyi yaşam standartlarına ve yükseköğrenime sahip olan yurt dışında yaşayan Ermeni gençlerin üzerinde birleşip, sömürebilecekleri tek alan olarak görünüyor. Törendeki 21 yaşındaki protestocunun  “tartışılmayacak sadece bir tek tarih mevcuttur[3]” demesi şaşırtıcı olmamaktadır.

1915 olaylarının tanınması talebi, AYF üyelerinin tek iddiası değil. “Armenian Weekly”de yayınlanan makalede değinilen ve kütüphanedeki tören sırasında Ermenilerle Türkler arasında gerçekleştirildiği belirtilen bazı diyaloglar, Ermenilerin sadece Türkiye'nin kültürel mirasına değil, aynı zamanda toprak bütünlüğüne dair iddialarının olduğunu da ortaya koyuyor[4].

Ermeni Diasporasının ABD'deki faaliyetleri, “tarih”  inşası çabaları ve onu dünyaya yaymak için harcadığı büyük kaynaklar herkes tarafından biliniyor. Türklere karşı saldırganlık, nefret ve “büyük Ermenistan” rüyasıyla beslenen Ermeni gençliğinin yetiştirilme şeklinde yanlış bir şeylerin olduğu aşikârdır. Onlar, farklı bakış açılarına kör ve sağır kalmakla, kendilerini kendileri tarafından yaratılmış kozalarda hapsettiklerini fark etmiyorlar. Son olarak, yakın geçmişteki Ermeni terör eylemlerini hatırladığımızda, ilgili makamlara, AYF üyelerinin kullandıkları özellikle “mücadele” gibi sözcükleri yargısal değerlendirmeye almaları gereğini hatırlatmak isteriz.

 


[1] ""AYF Hand-Delivers Letter to Turkish Consul General, Organizes Silent Protest." The Armenian Weekly, December 11, 2018. https://armenianweekly.com/2018/12/11/ayf-hand-delivers-letter-to-turkish-consul-general-organizes-silent-protest/.

[2] Ibid.

[3] Ibid.

[4] Ibid.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten