18 MART ŞEHİTLER GÜNÜ VESİLESİYLE CEBECİ ASRİ MEZARLIĞINDAKİ DIŞİŞLERİ ŞEHİTLİĞİNDE DÜZENLENEN TÖRENDE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI MÜSTEŞAR VEKİLİ AHMET MUHTAR GÜN’ÜN YAPTIĞI KONUŞMA
Paylaş :
PDF İndir :

18.03.2016


Aziz şehitlerimizin değerli yakınları,

Kordiplomatiğin değerli temsilcileri,

Kıymetli mesai arkadaşlarım,

 

Bugün, vatanları için hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anmak üzere bir araya geldik.

 

Vatanı uğruna her türlü tehdite göğsünü siper eden, yurdumuzun ve dünyanın dört bir köşesinde görevini yapmış olmanın huzuru içerisinde yatan kahraman askerlerimizi, polislerimizi, yurdumuzun en ücra köşelerinde insanımızı aydınlatma yolunda cefakarca görev yaparken şehit edilen öğretmenlerimizi ve diğer görevlilerimizi ve bugün huzurlarında bulunduğumuz, ülkemizi temsil ederken hain terör saldırılarında görevleri başında katledilen şehit diplomatlarımızı minnet ve şükran duygularıyla anıyoruz.

 

 

 

Aziz şehitlerimizin değerli yakınları,

Kordiplomatiğin değerli temsilcileri,

Kıymetli mesai arkadaşlarım,

 

Son dönemde terörün karanlık yüzü, kamu görevlilerimiz dışında, sivil vatandaşlarımızı ve yabancı misafirlerimizi hedef almıştır. Bu vesileyle, başta 13 Mart günü Ankara'da gerçekleşen terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımız olmak üzere, geçtiğimiz aylar içinde teröre kurban verdiğimiz tüm vatandaşlarımız ve yabancı konuklarımız ile terörle mücadelede şehit düşen asker ve polislerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı dilerim.

 

Türkiye, bir insanlık suçu olan bu terör belasından ziyadesiyle zarar görmüştür. Günümüzde PKK, PYD ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin hain saldırılarında insanlarını kurban veren ülkemizin küresel terörle tanışması, Dışişleri Bakanlığımız mensuplarına yapılan saldırılarla olmuştur. Bakanlığımız, 1970’li yıllardan bu yana ASALA, ARA ve 17 Kasım gibi terör örgütleri tarafından gerçekleştirilen saldırılarda 40 mensubunu yitirmiş bir kurumdur.

 

Meslektaşlarımızı, dostlarımızı ve sevdiklerimizi aramızdan alan bu terörün kaynağı, geçmişte yaşananların tek taraflı, seçici ve suçlayıcı bir tarih anlatısına dönüştürülmesinden kaynağını alan, aşırılığı körükleyici nefret ve kin söylemleriyle büyütülen nesiller olmuştur.

 

Türkiye hiçbir zaman tarihteki acı hadiselerden ve felaketlerden nefret ve düşmanlık çıkaran taraf olmamıştır. Bunun en güzel örneğini, 100 yıl önce Çanakkale’de amansız bir mücadeleye girenlerin torunlarının, yaşanan acıları bugün biraraya gelerek hep beraber anmaları oluşturmaktadır.

 

Bugün, kimi grupların diplomatlarımızı hedef alan saldırıları gerçekleştiren teröristleri yücelttiklerini, hatta bu terörü anlaşılır göstermeye yönelik filmlerin ve sanat eserlerinin uluslararası kamuoyunda kendisine yer bulduğunu üzüntüyle gözlemliyoruz. Ancak, kaynağı, söylemi, amacı, adı ne olursa olsun, her türlü terör eyleminin ve terör örgütünün hep birlikte karşısında olmak mecburiyetindeyiz. Eğer terör eylemleri arasında bir ayrımcılık yapar ve terör örgütlerinin kullandıkları söylem veya sözde amacı terör saldırılarını hafifletici bir sebep olarak görürsek, bu teröre verilmiş en büyük destek olacaktır. Bundan ise herkes zarar görecektir.

 

Aziz şehitlerimizin değerli yakınları,

Kıymetli mesai arkadaşlarım,

 

Vatanları uğruna, karşılığının ödenmesi hiçbir şekilde mümkün olmayan fedakarlıklarda bulunan aziz şehitlerimizin hatırasının yaşatılması için Bakanlığımız gayret sarfetmektedir.

 

Bu çerçevede, 2015 yılı içinde çalışmalar yaptık. Mart ayı içinde Lahey Büyükelçiliğimizin dış cephesine Şehit Ahmet Benler anısına bir anı taşı yerleştirilmiştir. Temmuz ayı içinde Şehide Cahide Mıhçıoğlu anısına Lizbon Büyükelçiliğimizin dışcephesine yerleştirilen bir çini anıt, Portekiz Dışişleri Bakanı'nın da katıldığı bir törenle açılmıştır. Ekim ayında ise, Viyana’da kaybettiğimiz diplomatlarımız Büyükelçi Daniş Tunalıgil, Çalışma Ataşesi Erdoğan Özen ve BM Viyana Ofisi’nde görevli Türk diplomatı Evner Ergun anısına bir plaket, Avusturya Dışişleri Bakanı’nın da iştirak ettiği bir törenle Viyana Büyükelçiliğimizin dış duvarına yerleştirilmiştir. Ülkemizde ise Fethiye’de, Temmuz ayı içinde Fethiye Belediyemizin girişimleriyle bir şehit diplomatlar anıtı açılmıştır.

 

Önümüzdeki dönemde ise, Belgrad’da görev yaparken şehit edilen Büyükelçi Galip Balkar anısına, şehadete ulaştığı noktaya bir plaket yerleştirilmesi, Burgaz Başkonsolosluğumuzda görev yaparken hain bir saldırıda şehit edilen İdari Ataşe Bora Süelkan anısına da, Başkonsolosluk Kançılarya binası bahçesine bir anıt dikilmesi öngörülmektedir. Keza Brüksel ve Paris’te kaybettiğimiz aziz şehitlerimizin hatıralarının anıtlaştırılması çalışmaları devam etmektedir.

 

Aziz şehitlerimizin değerli yakınları,

Kıymetli mesai arkadaşlarım,

 

Ülkelerine şerefle hizmet ederken haince katledilen ve her biri bizler için aziz olan şehitlerimizin acılarını bir kez daha yüreğimizde hissediyoruz. Şehitlerimizin anısı her zaman bizimle birlikte yaşayacaktır. Onların, cesurca yaptıkları görevler yıllar geçse de unutulmayacaktır. Yurtdışında görev yapmanın en zor olduğu günlerde, tehditlere aldırmadan cesaret, fedakarlık ve yüksek özgüvenle görevlerine gösterdikleri bağlılık her zaman yolumuzu aydınlatacaktır. Aziz şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.

 

Ruhları şad olsun.

Kaynaklar:

Analiz
Yorum
Blog
Rapor
Bülten