
22-24 Ekim tarihinde Rusya’nın ev sahipliğinde düzenlenen 16. BRICS Zirvesi, “Adil Küresel Kalkınma ve Güvenlik için Çok Taraflılığın Güçlendirilmesi” teması ile Kazan’da gerçekleştirilmiştir. Ekonomist James O’Neill’in gelişen ekonomileriyle Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin hakkında yakın gelecekte küresel ekonomiyi etkileyeceğini ifade etmek için 2001 tarihli raporunda kullandığı BRIC kavramı bugün, yalnızca küresel ekonomiyi şekillendirme olanağı olan kurucu ülkeleri tarif etmekle sınırlı kalmamaktadır. Güney Afrika’nın 2010’da katılımı ile BRICS adını alan platform, 2023 yılındaki Johannesburg Zirvesi ile en büyük genişlemesini yaşayarak İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Etiyopya ve Mısır'ı tam üyeliğe davet etmiştir. Böylece BRICS+ olarak anılmaya başlanmış; nüfus, petrol ve doğalgaz gibi küresel enerji kaynakları, küresel ticaretteki pay, küresel GSYİH bakımından küresel ölçeğin önemli bir oranını temsil eden bir iş birliği platformu haline gelmiştir. Bu durum, aralarında Türkiye’nin de olduğu Sri Lanka, Vietnam, Malezya gibi ülkelerin üyelik başvurusu ve Sırbistan gibi ülkelerin üyelik yerine hükümetlerarası ittifaka katılmak isteği ile otuzu aşkın ülkenin üyelik süreçlerine ilgi göstermesinde etkili olmuştur.[1] Ancak, BRICS’in esas önemi küresel ölçekte temsil ettiği oranlardan çok, yeni ekonomik iş birliği alanları yaratması, küresel ekonomik sisteme alternatif araçlar geliştirme çabası ve çok taraflılık söylemlerinden kaynaklanmaktadır.[2] Öte yandan, pek çok ülkenin BRICS’e artan ilgisinde Gazze Savaşı’nın Küresel Güney ülkelerinin dış politikalarını yeniden gözden geçirmelerinin etkili olduğu da öne sürülmektedir.[3] Güneydoğu Asya ülkeleri özelindeki bir başka görüş de ASEAN’ın bölge ülkelerine katkı sunma konusundaki başarısızlığının sonucu olduğudur.[4]
BRICS, uluslararası örgütlerin sahip olduğu kurumsal yapılardan yoksun olması, tüzüğünün olmaması, üyelik süreçlerinin belirsizliği gibi birtakım eksiklikler nedeniyle platform olarak anılmaktadır. Her ne kadar diyalog süreçleri ve bazı sorunların çözümünde çeşitli adımlar atılmış olsa da, ikili ilişkilerinde köklü sorunlar yaşayan İran ve Suudi Arabistan, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin BRICS’deki varlığı platformun bütüncül bir yapıya sahip olmadığının ve içinde birtakım sınırlılıkların olduğunu göstermektedir. Bir başka açıdan, 2023 yılındaki 15. Zirve ile üyeliğe davet edilen Suudi Arabistan’ın üyeliği henüz onaylamaması ve 16. Kazan Zirvesi’ne lider yerine Dışişleri Bakanı düzeyinde katılım göstererek Veliaht Prens Selman’ın zirvenin yapıldığı sırada ABD’li yetkili ile görüşmesi, bölgesel güçteki devletlerin BRICS’i dış politika araçlarını çeşitlendirmede kullanabildiklerini örneklemektedir. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in zirveye katılımı ise BRICS’in uluslararası örgütler içindeki önemini arttırmaya yardımcı olmuştur.
BRICS, kendisini Batı’ya alternatif bir kurum olarak konumlandırmaktan kaçınmaktadır. Suudi Arabistan ve Güneydoğu Asya ülkeleri gibi Batı ile iyi ilişkiler içinde olan ve üyelik talebinde bulunan ülkeler için Batı’ya alternatif bir kurumsal yapı olduğunu temellendirmek BRICS’e hali hazırda ilgi gösteren ülkeler için bir kısıtlama getirecektir. Benzer şekilde açık biçimde Batı karşıtı bir konumlanmanın Hindistan ve Brezilya gibi katılımcı ülkeler tarafından desteklenmediği ve hatta bu durumdan kaçınıldığı ileri sürülmektedir.[5] Bu bakımdan BRICS’in esas çekim gücü, Batı egemenliğindeki neoliberal ekonomik sistem içinde, doların ve SWIFT’in hakimiyetinin yanı sıra IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlara alternatif araçlar geliştirme çabasından kaynaklanmaktadır. 2014 yılında BRICS Merkez Bankaları arasında Yedek Akçe Düzenlemesi’nin yapılması, 2015 yılında Yeni Kalkınma Bankası’nın kurulması, 2020’de BRICS Ödeme Gücü’nün kurulması, ulusal para birimlerinin kullanımının yaygınlaştırılması için 2023 Zirvesi’nde BRICS’in üçüncü taraf ülkelerle ilişkilerde de ulusal para biriminin kullanılmasının gündeme gelmesi gibi girişimler bu çabanın örnekleridir. Ancak, henüz BRICS Merkez Bankaları’nın rezerv para olarak ulusal para birimlerini tutmaktan geride oldukları, Çin Yuanı’nın dahi Dünya Merkez Bankalarındaki oranının 2022 verilerine göre yalnızca %2,2 olması nedeniyle doların hakim gücünün henüz kırılmaktan uzak olunduğu ve sermaye piyasalarında şeffaflık, risk yönetimi gibi unsurlarla bu sürecin desteklenmesi gerektiği belirtilmektedir.[6] Ulusal para birimlerinin kullanılması her ne kadar Rusya Devlet Başkanı Putin’in “doların bir silah olarak kullanılmaması gerekliliği” şeklindeki sözlerinde belirttiği gibi, yaptırımlarla baş etmek gibi amaçlar taşısa da, ulusal para birimleri ile yapılan işlemlerin yine de ikincil yaptırımlara maruz kalabileceği de öne sürülmektedir.[7] Sonuç olarak, BRICS’in küresel finans sistemindeki araçlara ve kurumlara yönelik değişim taleplerinin ve bu talep doğrultusunda çeşitli girişimlerin olduğu, ancak başarıya ulaşmak için henüz uzun bir sürecin var olduğunu dile getirmek mümkündür.
Çin ve 16. BRICS Zirvesi
Çin Devlet Başkanı Xi’nin 16. BRICS Zirvesi’nde gerçekleştirdiği konuşmanın önemli bir bölümünü Küresel Güney’e dair olan ifadeler oluşturmaktadır. Çin; BRICS, Çin-Afrika İş Birliği Platformu (FOCAC), Kuşak ve Yol Girişimi Platformu gibi zirve diplomasisi örneği olan platformları, Küresel Güney ile olan ilişkilerini güçlendirmek için kullanmaktadır. Son olarak FOCAC zirvesinde Küresel Güney Düşünce Kuruluşu’nun kurulacağını açıklaması bu durumun yakın zamandaki bir diğer örneğini teşkil etmektedir. Çin’in Küresel Güney ile olan ilişkilerini güçlendirme hedefinin kökenini ise, Mao dönemindeki Bandung Konferansı sürecine dayandırmak mümkündür. 1960’larda Sino-Sovyet Anlaşmazlığı sebebiyle, halihazırda Batı Bloğu ile kötü ilişkiler içinde olan Çin, Doğu Bloğu ülkeleri ile de sorunlar yaşamaya başlayınca de-kolonizasyon sürecinin de etkisiyle; Afrika, Asya ve Latin Amerika’daki ülkelerle ilişkilerini geliştirerek diplomatik izolasyonunu aşmaya çalışmıştır.[8] Bu bağlamda geliştirilen ve 1974 yılında BM Genel Kurulu’nda Çin tarafından sunulan “Üçüncü Dünya Teorisi”ne göre, ABD ve Sovyetler Birliği’nden oluşan “Birinci Dünya”, Japonya ve Batı Avrupa ülkeleri gibi sanayileşmiş ülkelerden oluşan “İkinci Dünya” ve bunların haricinde kalan gelişmekte olan Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkelerinden oluşan “Üçüncü Dünya” ülkeleri belirlenmiştir.[9] Çin, bu dış politika ilkesi ile emperyalizme karşı mücadele amacıyla kendisini Üçüncü Dünya ile özdeşleştirmiştir. Xi döneminde de süreklilik gösteren bu dış politika anlayışı, Küresel Güney ile Çin’in kurmakta olduğu ilişkilerde devam ettirilmektedir. Xi döneminde Çin tarafından daha proaktif dış politika tutumlarının izlenmesi neticesinde Söz konusu dış politika anlayışı, Küresel Güney’in liderliğini üstlenmeye dönüşmüştür. Böylece BRICS, Çin için Küresel Güney ile ilişkilerini ilerletmeye katkı sunan bir platform olmaktadır.
Xi, 16. BRICS Zirvesi’ndeki konuşmasında ayrıca; Çin-Hindistan, Çin-İran ve son olarak Çin-Mısır ilişkilerine değinmiştir. Xi, sözlerinde Hindistan’ın rakip yerine kalkınma fırsatı olduğunu, İran için ise uluslararası durumlardaki tüm değişikliklere rağmen iş birliğinin devam ettirileceğini, Mısır ile ilişkiler için ise bölgesel barışın yanı sıra Kuşak ve Yol Girişimi’nin ilerletilmesini vurgulamıştır. BRICS’e katılacak yeni üyeler için ise tam üyelik, ortak üyelik ve BRICS+ olarak üyeliklerin destekleneceğini ifade etmiştir. Belirtmek gerekir ki Çin, 2023 yılında gerçekleşen 15. BRICS Zirvesindeki genişlemenin önemli savunucusu olmuştur. Böylece Çin’in, yeni üyelerin katılımı ile Küresel Güney’in daha fazla temsil edilmesini önerdiğini belirtmek mümkündür. Çin’in Brezilya ile birlikte Rusya-Ukrayna Savaşı’nın çözümüne ilişkin 23 Mayıs tarihinde yayınladığı “Ukrayna Krizi’nin Çözümüne İlişkin Ortak Anlayış”[10] zirve sırasında yeniden gündeme getirilmiştir. Bu durum, uluslararası çatışma çözümlerinde Çin’in aktif rol almak istediğinin bir örneğini teşkil etmektedir. Xi, Çin’in “Küresel Güney’in öncüsü olarak ortak gelecek için sorumluluk göstermesi gerektiğini” ifade etmiştir. Bu sözler, Çin dış politikasında Küresel Güney’in öncüsü olmak istendiğini örneklerken aynı zamanda Çin’in “uluslararası sistemde sorumlu bir aktör” olma çabasını Küresel Güney üzerinden tanımlamaktadır. Öte yandan Çin, Kuşak ve Yol Girişimi katılımcısı ülkeler ile ticaretinde de ulusal para biriminin kullanılmasını yaygınlaştırmaya çalışmakta ve bunu ikili ticaret anlaşmalarına da yansıtmaktadır. Bu bağlamda BRICS’in de-dolarizasyon süreci, Çin dış politikasına katkı sunmaktadır. Böylece BRICS platformunun, Çin’in dış politika hedeflerine ulaşmak için bir sıçrama tahtası görevi gördüğünü öne sürmek mümkündür.[11]
Kazan Deklarasyonu
16. BRICS Zirvesi’nin ardından kabul edilen Kazan Deklarasyonunda üç temel konu dikkat çekmektedir. Birincisi, 2023 genişlemesi sonrası küresel çekim merkezi haline gelen platforma yeni üyeler için üyelik süreci ile ilgilidir. Bu bağlamda üyelik kriterleri biraz daha detaylandırılmış ve ortak ülke statüsü kabul edilmiş, yeni bir üye alımı ise kesinleştirilmemiştir. Aynı zamanda, Küresel Güney ülkelerinin ilgisinin memnuniyetle karşılandığı belirtilmiştir İkinci temel konu Gazze Savaşı, Suriye Sorunu, Ukrayna-Rusya Savaşı, İran-İsrail çatışması, Kızıldeniz ve Babül Mendep Boğazı’ndaki sorunlar, Sudan gibi mevcut uluslararası sorunların gündeme alınmasıdır. İran, Filistin ve Suriye’ye karşı destekleyici bir tutum izlenirken Ukrayna Savaşı konusunda daha sınırlı bir yaklaşım benimsenmiştir. Üçüncü konu ise, BRICS’in temel pratiği olan küresel ekonomik sisteme yeni araçlar geliştirme hedefi doğrultusunda önerilen yeni araçlardır. Bu bağlamda SWIFT’e alternatif olması amacıyla “BRICS Bridge”, katılımcı ülkeler için saklama sistemi olarak “BRICS Clear” ve ödeme aracı olarak “BRICS Pay” olmak üzere üç sistem önerilmiştir. Söz konusu üç sistem, yukarıda belirtilen 2010’lu yıllardan itibaren alternatif sistem yaratma çabalarının devamıdır. Ayrıca Deklarasyon’da küresel yönetişimin iyileştirilmesi, çok merkezlilik, daha adil ve çok kutuplu bir düzene vurgu yapılmıştır. Bu durum, Çin’in kullanmakta olduğu dış politika söylemi ve uluslararası sistemdeki değişim talepleri ile aynı doğrultudadır. Öne çıkan bir başka husus ise uluslararası sorunların çözümü için Kyoto Protokolü, Dünya Ticaret Örgütü ve BM gibi yapılara atıf yapılmış olmasıdır. Bunu, katılımcı ülkelerin mevcut uluslararası kurumların önemini kabul ettiğinin ve BRICS’i mevcut sistem içinde güçlü bir uluslararası mekanizma olarak konumlandırmasının örneği olarak görmek mümkündür.[12]
Türkiye’nin BRICS’e katılımı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede yaptığı konuşmada Türkiye’nin G20, MIKTA, Avrupa Konseyi gibi pek çok uluslararası kuruluşun üyesi olduğunu ifade ederek BRICS ile iş birliğinin arttırılmak istendiğini dile getirmiştir.[13] Bu bağlamda aktarılan ifadeler, BRICS’in Türk dış politikası açısından “stratejik özerklik” ve yeni iş birlikleri fırsatı olarak görüldüğünü göstermektedir. Türkiye’nin BRICS üyeliği Türkiye’ye üye ülkeler ile diyaloğunu geliştirme ve daha yakın ekonomik, ticari ve siyasi ilişkiler kurma fırsatı sunarken aynı zamanda BRICS+’ın Batı ile ittifaka mensup olmayan ülkelerden oluştuğu izlenimi yerine gelişmekte olan ülkelerle öne çıkan bir platform olduğu izlenimini vermesine katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak Çin; Küresel Güney ülkelerinin öncülüğünü yaparak uluslararası sistemde Küresel Güney’in daha fazla söz sahibi olması, çok taraflılık, çok merkezlilik, de-dolarizasyon gibi unsurları savunmaktadır. Bu bağlamda BRICS’in, Batı hakimiyetindeki neoliberal ekonomik sisteme alternatif ekonomik araçlar geliştirme çabası, Çin’in dış politika hedeflerine ulaşmaya katkı sağlamaktadır. BRICS’in başta Küresel Güney ülkeleri olmak üzere pek çok ülke için çekim merkezi haline gelmesi ekonomik iş birliği alanları ve küresel ekonomi ve finans alanında alternatif araçlar geliştirme hedefinden kaynaklanmaktadır. Ciddi kurumsal mekanizmalardan yoksunluk BRICS’in diyalog platformu olarak sınırlı kalmasına neden olurken aynı zamanda yeni iş birlikleri ve çok merkezlilik bağlamında Küresel Güney ülkeleri ve bölgesel güçteki devletlerin katılımını kolaylaştırmaktadır. Ancak, BRICS’in doların hakimiyetini kırmak gibi ekonomi ve finans hedeflerine ulaşması için henüz önünde uzun bir süreç olduğunu ifade etmek gerekmektedir.
[1] Kekic, T. (2024, 23 Ekim). Serbia Eyes BRICS Partnership as Top Officials Attend Summit in Kazan. BNE Intelli News. 8 Kasım 2024 tarihinde https://www.intellinews.com/serbia-eyes-brics-partnership-as-top-officials-attend-summit-in-kazan-349731/ adresinden erişildi.; Seli, Y. (2024, 13 Ekim). 34 Countries Including Palestine, Syria and Myanmar Apply for BRICS membership. The New Indian Express. 7 Kasım 2024 tarihinde https://www.newindianexpress.com/nation/2024/Oct/13/34-countries-including-palestine-syria-and-myanmar-apply-for-brics-membership adresinden erişildi.
[2] Yesevi, Ç. G. (2024, 4 Kasım). Türkiye’nin BRICS Üyeliği ve BRICS’in Adil Düzeni. Panorama. 7 Kasım 2024 tarihinde https://www.uikpanorama.com/blog/2024/11/04/turkiye-brics-cgy/?print=print adresinden erişildi
[3] Ergenç, C. (2024, 29 Ekim). BRICS’i Birleştiren Nedir? Evrensel. 7 Kasım 2024 tarihinde https://www.evrensel.net/yazi/95805/bricsi-birlestiren-nedir adresinden erişildi.
[4] Seah, 2024 Seah, S. (2024, Haziran). Southeast Asia and BRICS: Fear of Missing Out. Fulcrum. 8 Kasım 2024 tarihinde https://fulcrum.sg/southeast-asia-and-brics-fear-of-missing-out/ adresinden erişildi.
[5] Temko, N. (2024, 31 Ekim). US Seeks to Counter China in the Global South. Is it too late? CS Monitor. 7 Kasım 2024 tarihinde https://www.csmonitor.com/World/2024/1031/us-china-russia-brics-global-south adresinden erişildi.
[6] Timofeev, I. (2024, 18 Mart). Financial Settlements Within the BRICS Framework: Moving Forward, Despite Problems. Valdai Club. 7 Kasım 2024 tarihinde https://valdaiclub.com/a/highlights/financial-settlements-within-the-brics-framework/ adresinden erişildi.
[7] Timofeev, I. (2024, 18 Mart). Financial Settlements Within the BRICS Framework: Moving Forward, Despite Problems. Valdai Club. 7 Kasım 2024 tarihinde https://valdaiclub.com/a/highlights/financial-settlements-within-the-brics-framework/ adresinden erişildi.
[8] Üngör, Ç. (2009). Çin ve Üçüncü Dünya. İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi , 41, ss. 29-30.
[9] Yu, G. T. (1977). China and the Third World. Asian Survey, 17(11), s.1039.
[10] Brazil and China Present Joint Proposal for Peace Negotiations with the Participation of Russia and Ukraine. (2024, 23 Mayıs).Planalto. 8 Kasım 2024 tarihinde https://www.gov.br/planalto/en/latest-news/2024/05/brazil-and-china-present-joint-proposal-for-peace-negotiations-with-the-participation-of-russia-and-ukraine adresinden erişildi.
[11] Highlights of Xi’s remarks during 16th BRICS Summit. (2024, 25 Ekim).Xinhua. 7 Kasım 2024 tarihinde https://english.news.cn/20241025/225fa6aa4d1947c3b1d15855963d1ac3/c.html adresinden erişildi.
[12] "XVI BRICS Summit, Kazan Declaration, Strengthening Multilateralism For Just Global Development and Security”, 6 Kasım 2024 tarihinde http://static.kremlin.ru/media/events/files/en/RosOySvLzGaJtmx2wYFv0lN4NSPZploG.pdf adresinden erişildi.
[13] Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Genişletilmiş BRICS+ Oturumu"nda konuştu. (2024, 24 Ekim).Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı. 8 Kasım 2024 tarihinde https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/cumhurbaskani-erdogan-genisletilmis-brics-oturumunda-konustu adresinden erişildi.
© 2009-2025 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
TÜRKİYE-ÇİN İLİŞKİLERİ: İMKANLAR VE ZORLUKLAR
Seyda Nur OSMANLI 22.10.2024 -
ÇİN VE KÜRESEL GÜNEY AÇISINDAN 16. BRICS ZİRVESİ
Seyda Nur OSMANLI 13.11.2024 -
BANGLADEŞ: GÜNEY ASYA’DA DEĞİŞEN ULUSLARARASI DENGELER
Seyda Nur OSMANLI 05.03.2025 -
GÜRCİSTAN’DA ARTAN ÇİN VARLIĞI
Seyda Nur OSMANLI 29.04.2025 -
ÇİN’İN TAYVAN POLİTİKASI VE KIBRIS SORUNUNA YAKLAŞIMI
Seyda Nur OSMANLI 05.02.2025
-
TRANS-HAZAR İŞBİRLİĞİ: GÜNEY KAFKASYA’DA DEĞİŞEN STRATEJİK DENGELER
Bekir Caner ŞAFAK 05.02.2025 -
DEĞİŞEN PARADİGMALAR - AGİT BÖLGESİNDE SEÇİM MÜDAHALESİ VE DEMOKRATİK DÜRÜSTLÜK
Teoman Ertuğrul TULUN 14.03.2025 -
1915 EVENTS AND TERRORISM
Hazel ÇAĞAN ELBİR 07.10.2015 -
VAROLUŞSAL KRİZLER: İRAN, İSRAİL, AZERBAYCAN, ERMENİSTAN
Gözde KILIÇ YAŞIN 03.05.2023 -
GÖZARDI EDİLEN TEHLİKE: METSAMOR NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ
Tutku DİLAVER 13.12.2018
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
"TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI" BAŞLIKLI KONFERANS