
Varşova Güvenlik Forumu (WSF), 2014 yılında Polonya merkezli Casimir Pulaski Vakfı tarafından kurulduğundan beri, Avrupa güvenlik mimarisinin şekillendirilmesinde önemli bir platform olarak öne çıkmıştır. Kırım’ın 2014’te Rusya tarafından ilhak edilmesiyle ortaya çıkan jeopolitik çalkantılar, forumun doğuşuna zemin hazırlamış; Orta ve Doğu Avrupa’nın (CEE) güvenlik kaygılarını transatlantik gündeme taşıma misyonu, WSF’yi NATO ve Avrupa Birliği (AB) için vazgeçilmez bir diyalog merkezi haline getirmiştir[1]. 2025 yılında, 29-30 Eylül tarihlerinde düzenlenen 12. WSF, “Divided We Fall” temasıyla, Rusya-Ukrayna savaşının Avrupa güvenliği üzerindeki etkilerini ve transatlantik dayanışmanın aciliyetini vurgulamıştır[2]. Ancak, forumun “From Lisbon to Yerevan” söylemi ve Ermenistan’ın sembolik olarak öne çıkarılması, Azerbaycan’ın dışlanmış gibi algılanmasına yol açmış; bu durum, AB’nin Güney Kafkasya’daki barış sürecine verdiği destekle çelişkili bir görüntü yaratmıştır. Bu analiz, WSF 2025’in Güney Kafkasya politikalarına yaklaşımını, Ermenistan ve Azerbaycan’a yönelik farklı muameleleri, “Lizbon’dan Erivan’a” söyleminin jeopolitik yansımalarını ve Rusya’nın coğrafi konumuna rağmen siyasi dışlanmasını değerlendirerek, Avrupa’nın kıtasal barış söylemlerindeki tutarsızlıkları sorgulamaktadır.
WSF’nin Tarihsel ve Stratejik Rolü
WSF, Forum’un “Hakkımızda” kısmında misyonunun “transatlantik işbirliğini güçlendirmek ve Avrupa’nın doğu kanadındaki güvenlik tehditlerine karşı ortak stratejiler geliştirmek amacıyla kurulduğunu”[3] belirtmiştir. Kırım’ın ilhakı, forumun CEE bölgesinin sesini Batı’ya taşıma hedefini şekillendirmiş; NATO’nun savunma kapasitesini artırma, hibrit tehditlere karşı direnç geliştirme ve enerji güvenliği gibi konular, WSF’nin temel gündemini oluşturmuştur[4]. 2025 zirvesi, 3000’i aşkın katılımcıyı bir araya getirerek, devlet liderleri, dışişleri ve savunma bakanları, askeri yetkililer ve düşünce kuruluşları arasında yüksek düzeyli diyaloglara ev sahipliği yapmıştır[5]. 12.si düzenlenen Forum’da “Knight of Freedom” ödülü, onur konuğu olarak davet edilen eski NATO Genel Sekreteri ve eski Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg’e verilmiştir[6].
“Lizbon’dan Erivan’a”: Sembolizm ve Çelişkiler
2025 WSF’de öne çıkan “From Lisbon to Yerevan: Envisioning Europe’s Strategy for the Wider Neighborhood” paneli[7], Ermenistan’ın demokratik dönüşümünü ve AB’ye yakınlaşmasını sembolize eden bir söylem etrafında şekillenmiştir. Panelde, Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanı Barrot, Litvanya Dışişleri Bakanı Budrys ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Mirzoyan, Polonya merkezli Casimir Pulaski Vakfı Başkanı Pisarski’nin moderatörlüğünde bir araya gelmiştir.
WSF’de bu sene, Ermenistan Dışişleri Bakanı Mirzoyan’ın “From Lisbon to Yerevan” panelindeki sözlerini özetlenecek olursa; Güney Kafkasya’nın jeopolitik dönüşümünü AB entegrasyonu perspektifinden ele alan bir bakış açısı sunmuştur. Mirzoyan, değerler-çıkarlar ikilemine odaklanan bir çerçevede, Ermenistan’ın Azerbaycan ile imzalanması hedeflenen barış anlaşmasına yönelik çabaları bölgesel istikrarın katalizörü olarak değerlendirmiştir. AB’ye “bürokrasi yerine siyasi vizyon” çağrısında bulunmuştur. Mirzoyan ayrıca, 2026’da düzenlenmesi planlanan Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinin Erivan'da ev sahipliği yapacağını hatırlatarak, çok taraflı diyaloğun stratejik önemine vurgu yapmıştır. Mirzoyan’ın konuşması, post-Sovyet coğrafyada barışın ekonomik bağlantılarla (örneğin, demiryolunun yeniden entegrasyonu) desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, AB’nin hibrit tehditler karşısında kapsayıcı bir güvenlik mimarisi inşa etme yükümlülüğünü hatırlatmıştır[8]. Genel olarak, Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan’ın konuşmasının Günay Kafkasya’daki barış arayışlarına katkıda bulunduğunu söylemek yerinde olacaktır.
Ermenistan ve Azerbaycan’a Farklı Muamele
Ermenistan’ın demokratik reformları, özellikle 2018 sonrası halk hareketleri ve Rusya’nın Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nden (KGAÖ) uzaklaşması, AB tarafından değerler temelli bir ortaklık için elverişli bir zemin olarak görülmektedir. Mirzoyan’ın WSF’deki konuşması, Ermenistan’ın Batı yönelimini ve Azerbaycan’la barış görüşmelerinde kaydedilen ilerlemeleri vurgulamış; ancak WSF 2025’te Ermenistan Dışişleri Bakanı’nın yüksek profilli katılımı, Ermenistan’ın demokratikleşme ve barış sürecindeki rolünü öne çıkarırken, Azerbaycan’dan benzer düzeyde bir temsilin olmaması dikkat çekicidir. Güney Kafkasya’da bir barıştan bahsediliyorsa, söz konusu barışın taraflarından biri olan Azerbaycan’ın da WSF’de dinlenmesi yerinde bir karar olarak değerlendirilmektedir. Barış sürecinin yanı sıra, Azerbaycan, AB için enerji güvenliğinde kritik bir ortak olup, Güney Gaz Koridoru aracılığıyla Avrupa’ya doğal gaz sağlamaktadır[9]. Ayrıca, Azerbaycan’ın Türkiye ile stratejik ittifakı ve Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne alternatif ticaret yollarındaki rolü, bölgesel istikrar açısından önem taşımaktadır. Buna rağmen, “From Lisbon to Yerevan” söylemi, Azerbaycan’ın bu stratejik katkılarını gölgede bırakarak, AB’nin Güney Kafkasya politikasında dengesiz bir yaklaşım sergilediği izlenimini yaratmıştır.
AB, Ermenistan-Azerbaycan barış görüşmelerine arabuluculuk yapmakta ve her iki ülkeyle de çalışmaktadır; örneğin, AB Dış İlişkiler Temsilcisi Borrell’in liderliğinde 2022’den beri sınır belirleme ve barış anlaşması taslağı üzerinde ilerlemeler kaydedilmiştir[10]. Ancak, WSF’nin Azerbaycan’ı panel tartışmalarında sembolik veya fiili olarak yeterince temsil etmemesi, AB’nin barış sürecine verdiği desteğin kapsayıcılığına gölge düşürmektedir. Eğer AB, Güney Kafkasya’da barışı destekliyorsa, neden Ermenistan ve Azerbaycan’a eşit mesafede bir davet politikası izlenmemiştir? Bu durum, forumun bölgesel dinamikleri tam olarak okuma konusunda bir eksiklik sergilediğini göstermektedir.
“Lizbon’dan Vladivostok’a”dan “Lizbon’dan Erivan’a”ya: Rusya’nın Dışlanması ve Coğrafi Gerçeklik
WSF 2025’in “From Lisbon to Yerevan” mottosuna gelecek olursak, daha önce sıkça kullanılan “Lizbon’dan Vladivostok’a” ifadesinin yerini alarak, Avrupa güvenlik vizyonunun Rusya’yı dışlayan bir çerçeveye evrildiğini ortaya koymaktadır. Bu değişim, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı devam eden savaşının ve Avrupa güvenliğine yönelik tehditlerinin bir yansıması olarak anlaşılabilir. Polonya Başbakanı Tusk’un “Bu savaş bizim savaşımız; Ukrayna kaybederse Batı medeniyeti de kaybeder” ifadesi[11] ve Almanya Savunma Bakanı Pistorius’un Rusya’nın saldırganlığına yönelik eleştirileri[12], forumun Rusya karşıtı duruşunu netleştirmiştir. Ermenistan’ın Rusya’dan uzaklaşarak Batı’ya yönelmesi, Erivan’ı bu yeni vizyonda sembolik bir uç nokta haline getirmiştir.
Ancak, “Lizbon’dan Vladivostok’a” ifadesinin “Lizbon’dan Erivan’a”ya evrilmesi, neden “Lizbon’dan Bakü’ye” olarak düşünülmemiştir? Bu soru, AB’nin Güney Kafkasya politikasında daha derin bir tutarsızlığı işaret etmektedir. Azerbaycan, enerji güvenliği ve bölgesel istikrar açısından Avrupa için stratejik bir ortaktır; ancak otoriter yönetim yapısı ve insan hakları konusundaki eleştiriler, Bakü’yü AB’nin “değerler” temelli anlatısında sembolik olarak geri planda bırakmaktadır. “Lizbon’dan Bakü’ye” ifadesi, AB’nin enerji güvenliği ve bölgesel istikrar gibi pragmatik önceliklerini daha iyi yansıtabilirdi; ancak bu seçeneğin göz ardı edilmesi, AB’nin Güney Kafkasya’daki barış söylemlerinin kapsayıcılığına zarar vermektedir.
Rusya’nın siyasi olarak dışarıda bırakılması, mevcut jeopolitik bağlamda bir ölçüde anlaşılabilir; zira Rusya’nın Ukrayna’daki eylemleri, Avrupa güvenlik mimarisinde bir tehdit olarak algılanmaktadır. Ancak, coğrafya siyaset üstü bir gerçekliktir. Vladivostok, Avrupa’nın doğu sınırını temsil ederken, Erivan’ın bu rolü üstlenmesi, Rusya’yı coğrafi olarak yok sayan bir sembolizmdir.
Sonuç ve Öneriler
Varşova Güvenlik Forumu 2025, Avrupa’nın güvenlik mimarisini güçlendirme ve transatlantik dayanışmayı pekiştirme misyonunda önemli bir adım atmıştır. Ancak, “From Lisbon to Yerevan” mottosu, Ermenistan’ı sembolik olarak öne çıkarırken, Azerbaycan’ın dışarıda bırakıldığı izlenimi vermektedir. Bu durum, AB’nin Güney Kafkasya’daki barış söylemleriyle çelişkili bir görüntü çizmektedir. Ermenistan ve Azerbaycan’a yönelik farklı muamele, dengesiz davet politikası ve “Lizbon’dan Bakü’ye” gibi bir ifadenin göz ardı edilmesi, AB’nin bölgesel dinamikleri tam olarak okuma konusunda eksikliklerini ortaya koymaktadır. Rusya’nın siyasi dışlanması, mevcut jeopolitik bağlamda anlaşılabilir olsa da, coğrafyanın siyaset üstü gerçekliği, kapsayıcı bir güvenlik vizyonu için dikkate alınmalıdır.
AB’nin Güney Kafkasya’daki barış sürecine desteği, Ermenistan ve Azerbaycan’ın karşılıklı adımlarına bağlıdır. WSF’nin gelecekteki toplantılarında, daha kapsayıcı bir dil (örneğin, “From Lisbon to the South Caucasus”) ve Azerbaycan’dan üst düzey katılım teşvik edilerek, bölgesel barış vizyonu güçlendirilebilir. Ayrıca, Ermenistan’ın demokratikleşmesi ile Azerbaycan’la normalleşme arasındaki bağlantı daha net vurgulanarak, AB’nin tarafsız arabulucu rolü pekiştirilmelidir. Bu yaklaşım, Avrupa’nın Güney Kafkasya’daki barış ve istikrar çabalarını daha tutarlı ve etkili kılabilecektir.
[1] Warsaw Security Forum, “About,” https://warsawsecurityforum.org/about-the-wsf/.
[2] Warsaw Security Forum, “Warsaw Security Forum 2025 – Unity Tested, Security Debated,” 2 Ekim 2025, https://warsawsecurityforum.org/news/warsaw-security-forum-2025-unity-tested-security-debated/
[3] Warsaw Security Forum, “About,” https://warsawsecurityforum.org/about-the-wsf/.
[4] Warsaw Security Forum, https://warsawsecurityforum.org.
[5] Warsaw Security Forum, https://warsawsecurityforum.org.
[6] Warsaw Security Forum, https://warsawsecurityforum.org.
[7] “Day 1: WSF2025 From Lisbon to Yerevan: Envisioning Europe’s Strategy for the Wider Neighborhood,” 29 Eylül 2025, https://www.youtube.com/watch?v=i9-9sczUQGI.
[8] “Day 1: WSF2025 From Lisbon to Yerevan: Envisioning Europe’s Strategy for the Wider Neighborhood,” YouTube, youtube.com, 29 Eylül 2025, https://www.youtube.com/watch?v=i9-9sczUQGI.
[9] “The EU and Azerbaijan as Energy Partners: Short-Term Benefits, Uncertain Future,” Heinrich Böll Stiftung, 5 Kasım 2024, https://www.boell.de/en/2024/11/05/eu-and-azerbaijan-energy-partners-short-term-benefits-uncertain-future.
[10] “Armenia-Azerbaijan: EU sets up monitoring capacity along the international borders,” European Council, consilium.europa.eu, 17 Ekim 2022, https://www.consilium.europa.eu/en/press/press-releases/2022/10/17/armenia-azerbaijan-eu-sets-up-monitoring-capacity-along-the-international-borders/.
[11] “Poland’s PM says Western civilization at stake in Ukraine’s war,” Industry Bulletin Ukraine, 30 Eylül 2025, https://www.industrybulletinukraine.com/article/854163597-poland-s-pm-says-western-civilization-at-stake-in-ukraine-s-war.
[12] “Almanya Savunma Bakanı: ‘Rusya, NATO İçin En Büyük ve En Acil Tehdit,” EuroNews, 29 Eylül 2025, https://tr.euronews.com/2025/09/29/almanya-savunma-bakani-rusya-nato-icin-en-buyuk-ve-en-acil-tehdit.
© 2009-2025 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır
Henüz Yorum Yapılmamış.
-
AŞIRI SAĞ VE BAŞBAKAN MERZ ARASINDA: ALMANYA
Hazel ÇAĞAN ELBİR 13.05.2025 -
SREBRENİTSA SOYKIRIMI’NIN 23. YIL ANMALARININ ARDINDAN
Hazel ÇAĞAN ELBİR 18.07.2018 -
SOYKIRIM SUÇU SİYASALLAŞTIRILMAMALIDIR
Hazel ÇAĞAN ELBİR 24.02.2025 -
BREXİT’İN TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ KONUSUNDA DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Hazel ÇAĞAN ELBİR 16.12.2019 -
DOKUZ AVRUPA DEVLETİ’NDEN AİHM’E YÖNELİK ELEŞTİRİLER: “SINIRDIŞI ETMELER” ESNEK HALE GELSİN
Hazel ÇAĞAN ELBİR 30.05.2025
-
AÇIK DELİLDEN BULANIK SULARA: BAHATTIN ŞAKIR’E AİT OLDUĞU İDDİA EDİLEN TELGRAF
Sean Patrick SMYTH 13.06.2017 -
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN SINIR HATTINDA 12 TEMMUZ 2020’DE PATLAK VEREN ÇATIŞMA VE KARABAĞ İHTİLAFI HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER
Turgut Kerem TUNCEL 23.07.2020 -
ERMENİSTAN-GÜRCİSTAN SINIRININ TARİHSEL ARKA PLANI VE GÜNCEL DURUMU
İlaha KHANTAMIROVA 03.07.2025 -
TÜRKİYE’NİN ENERJİ ARZI GÜVENLİĞİ KAPSAMINDA KAYNAK ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTIRMA POLİTİKASI: TÜRKMENİSTAN İLE ENERJİ ALANINDA İŞBİRLİĞİ
Bekir Caner ŞAFAK 08.04.2025 -
HUKUKİ AÇIDAN DAĞLIK KARABAĞ SORUNU: CHİRAGOV VE DİĞERLERİ V. ERMENİSTAN DAVASI
Turgut Kerem TUNCEL 26.06.2015
-
THE ARMENIAN QUESTION - BASIC KNOWLEDGE AND DOCUMENTATION -
THE TRUTH WILL OUT -
RADİKAL ERMENİ UNSURLARCA GERÇEKLEŞTİRİLEN MEZALİMLER VE VANDALİZM -
PATRIOTISM PERVERTED -
MEN ARE LIKE THAT -
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN BORU HATTININ YAŞANAN TARİHİ -
INTERNATIONAL SCHOLARS ON THE EVENTS OF 1915 -
FAKE PHOTOS AND THE ARMENIAN PROPAGANDA -
ERMENİ PROPAGANDASI VE SAHTE RESİMLER -
A Letter From Japan - Strategically Mum: The Silence of the Armenians -
Japonya'dan Bir Mektup - Stratejik Suskunluk: Ermenilerin Sessizliği -
Anastas Mikoyan: Confessions of an Armenian Bolshevik -
Sovyet Sonrası Ukrayna’da Devlet, Toplum ve Siyaset - Değişen Dinamikler, Dönüşen Kimlikler -
Ermeni Sorunuyla İlgili İngiliz Belgeleri (1912-1923) - British Documents on Armenian Question (1912-1923) -
Turkish-Russian Academics: A Historical Study on the Caucasus -
Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset -
Armenian Diaspora: Diaspora, State and the Imagination of the Republic of Armenia -
ERMENİ SORUNU - TEMEL BİLGİ VE BELGELER (2. BASKI)
-
"KIRGIZ CUMHURİYETİ'NİN TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI DÖNEM BAŞKANLIĞI" BAŞLIKLI KONFERANS