ERMENİSTAN’IN AŞKABAT ANLAŞMASI’NA KATILMA KARARI
Yorum No : 2025 / 48
22.05.2025
7 dk okuma

Aşkabat Anlaşması ilk olarak Nisan 2011’de İran, Umman, Katar, Türkmenistan ve Özbekistan tarafından imzalanmıştır. 2013 yılında Katar mevzubahis anlaşmadan çekilirken Kazakistan ise başvuruda bulunmuş ve 2015 yılında resmen katılmıştır. Nisan 2016’da yürürlüğe giren anlaşmaya Pakistan aynı yılın Kasım ayında katılırken Hindistan Şubat 2018’de katılmıştır. Orta Asya ve Basra Körfezi arasında mal taşımacılığını kolaylaştıran uluslararası bir ulaştırma ve transit koridoru oluşturmayı öngören anlaşma, Avrasya bağlantısallığını artırırken bunu Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru (INSTC) da dahil olmak üzere bölgesel diğer ulaştırma koridorları ile eşzamanlı şekilde yapmayı amaçlamaktadır.[1] Rusya ve Çin ile sınırlara sahip olan Kazakistan’ın katılımı, Orta Asya ile Basra Körfezi arasında çok modlu uluslararası taşımacılık ve geçişi kolaylaştırmak için imzalanan anlaşmanın önemini artıran gelişmelerden biri olmuştur. 2014 yılında faaliyete geçen Kazakistan-Türkmenistan-İran güzergahındaki demiryolu hattı, anlaşma kapsamındaki önemli güzergahlardan birini meydana getirmektedir. INSTC’nin bir parçası olan bu demiryolu, Kazakistan ve Türkmenistan’ı İran ve Basra Körfezi’ne bağlamaktadır.[2] Anlaşma için önemli olan bir diğer güzergah da Tacikistan-Afganistan-Türkmenistan demiryolu projesidir. Proje için üç ülke 2013 yılında anlaşmaya varmış olsalar da Asya Kalkınma Bankası, Afganistan’daki durumun gerginleşmesinin ardından projenin finansmanını durdurmuştur.[3] Yine Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan-Türkmenistan-Afganistan (Lapis Lazuli) ve Avrupa Kafkasya Asya Ulaştırma Koridoru (TRACECA); anlaşma için önemli olan diğer güzergahlardır. Hindistan’ın Aşkabat Anlaşması’na katılımı, mevzubahis anlaşmaya Hindistan ve Rusya’nın itici güçler olduğu INSTC yönünde ivme kazandırmıştır.[4]

Anlaşmaya dair güncel gelişme, Ermenistan Hükümeti’nin 8 Mayıs tarihinde Aşkabat Anlaşması’na katılıma ilişkin yasa tasarısını onaylamış olmasıdır. Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin anayasa uygunluk denetiminin ardından tasarı geçtiği takdirde Ermenistan, anlaşmaya taraf ülkelerden biri haline gelecektir. Mevzubahis kararda bu durumun üye ülkeler arasında ulaştırma ve transit potansiyelinin yanısıra Orta Asya ülkeleri ile Basra Körfezi ve Umman Denizi limanları arasındaki ulaştırma koridoruna bütünleşme bakımından yeni fırsatlat yaratacağı kaydedilmiştir. Ermenistan basınında bu gelişmeye dair haberlerde mevzubahis anlaşmanın Ermenistan’ın ortaya attığı “Barış Kavşağı” (Crossroads of Peace) projesi ile uyumlu olduğu ileri sürülmektedir. Ermenistan’ın anlaşmaya dahil olarak temelde ulaştırma alanındaki transit rolünü artırmayı hedeflediği görülmektedir.[5] Bu gelişme, ayrıca, İran’ın Güney Kafkasya’daki ulaştırma koridorları üzerinde nüfuzunu artırmaya çalışma girişimleri ile de koşutluk içerisindedir. Ermenistan’ın Zangezur (Syunik) bölgesinde başlattığı, Kuzey-Güney güzergahındaki bağlantıyı geliştirmeyi amaçlayan ve Ermenistan Hükümeti’nin yanısıra Asya Yatırım Bankası (EIB), Asya Kalkınma Bankası (ADB) Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından ortak finanse edilen otoyol projesi de bu kapsamda değerlendirilmelidir.

Kuzey-Güney güzergahındaki koridorlar, Doğu-Batı yönündeki koridorlar ile kesişerek bütünleştiği ve birbirini tamamladığı takdirde bunun Avrasya bağlantısallığına katkı sağlayacağı açıktır. Dolayısıyla böyle bir gelişmenin şüphesiz Orta Koridor güzergahı üzerinde yer alan Türkiye’nin çıkarları ile ilkesel olarak uyumlu olduğu söylenebilir. Buna karşın bu gelişme; İran’ın Güney Kafkasya’daki nüfuz artırma çabaları, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi dışlamaya yönelik bazı politika hamleleri ve bölgede nüveleri görülen bir tarafta Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan’ın yer aldığı diğer tarafta ise İran, Ermenistan ve Hindistan’ın yer aldığı bloklaşma gibi mevcut konjonktürel gelişmeler ışığında değerlendirilmelidir.

İran’a yönelik yaptırımlar ile İran’ın diğer başka istikrarsızlıklarının yanısıra Ermenistan’ın Türkiye ve Azerbaycan ile hudut kapılarının kapalı olması dolayısıyla bölgede önemli ölçüde izole olması beraber ele alındığında Ermenistan’ın Azerbaycan ile bir barış anlaşması imzalamadan ve Türkiye ile olan hudut kapısı açılmadan ulaştırma alanındaki transit rolünü artırmaya yönelik girişimleri sonuçsuz kalacaktır. Ayrıca Ankara ve Bakü’den destek almadan Ermenistan’ın “Barış Kavşağı” girişimini hayata geçirmesi mümkün değildir. Haritaya bakıldığında Ermenistan’ın Avrupa’ya açılmasının doğal olarak Türkiye üzerinden geçtiği açıkça görülmektedir. Ermenistan’ın son dönemdeki Rusya’nın etki alanından uzaklaşmaya çalışarak AB ve ABD ile yakınlaşma girişimleri de düşünüldüğünde bir an önce barış anlaşmasının imzalanması ve Türkiye ile olan ilişkilerin düzeltilmesi, Ermenistan’ın lehine olacaktır. Her ne kadar Ermenistan barışa yönelik olarak müspet söylemlerde bulunsa da bunları somutlaştırması gerekmektedir. Bunun ilk adımı Ermenistan Anayasası’nın Başlangıç bölümündeki maddelerin çıkarılması olacaktır. İkinci adım da Erivan ve Tahran’ın karşı çıktığı Zangezur Koridoru’nun hayata geçirilmesi olacaktır. Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan ateşkes antlaşmasında da yer alan bu ulaşım koridoru, Azerbaycan ile sınır ötesi toprağı olan Nahçıvan arasındaki bağlantıyı sağlamayı öngörmektedir. Bu koridor hayata geçtiği takdirde Türkiye hem Azerbaycan hem de Orta Asya Türk devletleri ile kesintisiz bir ulaşım sağlayabilecek ve bu durum Orta Koridor ve dolayısıyla da Avrasya bağlantısallığının gelişimine büyük bir katkı sağlayacaktır.

Genel bir değerlendirmeyle, Ermenistan'ın Aşkabat Anlaşması’na katılım kararı, her ne kadar ülkenin ulaştırma alanındaki transit rolünü artırma yönündeki stratejik hedefleriyle örtüşse de bu girişimin gerçek anlamda sonuç verebilmesi için Ermenistan’ın Azerbaycan ile bir an önce barış anlaşmasının şartlarını oluşturması ve Türkiye ile ilişkilerini iyileştirerek bölgesel izolasyonunu kırması gerekmektedir. Zangezur Koridoru’nun hayata geçirilmesi ve Ermenistan’ın gerekli anayasal düzenlemeleri yaparak barışı somutlaştıracak adımlar atması, ülkenin ekonomik ve siyasi geleceğini olumlu yönde şekillendirebilecektir. Mevcut jeopolitik dengeler ışığında bu adımlar, Güney Kafkasya ve Orta Asya’daki ulaştırma ağlarının bütünleşmesini güçlendirebilecek ve bölgesel işbirliği olanaklarını artırabilecektir.

 

*Görsel: CSIS Reconnecting Asia

 


[1] “Wikipedia: Ashgabat Agreement,” Wikimedia Foundation, last modified May 9, 2025, 00:37 (UTC), https://en.wikipedia.org/wiki/Ashgabat_Agreement.

[2] “Wikipedia: Rail transport in Turkmenistan,” Wikimedia Foundation, last modified January 11, 2025, 18:35 (UTC), https://en.wikipedia.org/wiki/Rail_transport_in_Turkmenistan.

[3] “Tacikistan, ülkeyi Türkmenistan’a bağlayacak demir yolu projesi için finansman arıyor,” TRT Avaz, 3 Şubat 2021, https://www.trtavaz.com.tr/haber/tur/avrasyadan/tacikistan-ulkeyi-turkmenistan-a-baglayacak-demir-yolu-projesi-icin-finansman-a/601aaa8401a30ab4b8bc6046.

[4] Nicola P. Contessi, “In the Shadow of the Belt and Road,” Center for Strategic and International Studies, 3 Mart 2020, https://reconasia.csis.org/shadow-belt-and-road/.

[5] “Armenian Cabinet approves joining Ashgabat Agreement,” Armenpress, 8 Mayıs 2025, https://armenpress.am/en/article/1219189.


© 2009-2025 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.