ULUSLARARASI HUKUK, SOYKIRIM SUÇUYLA İLGİLİ GÜNCEL GELİŞMELER VE GAMBİYA-MYANMAR DAVASI - 03.02.2022
Blog No : 2022 / 3
04.02.2022
12 dk okuma

Arş. Gör. Fatih DÖNMEZ ve Dr. Onur URAZ*

 

11 Kasım 2019 tarihinde Gambiya Cumhuriyeti, Myanmar Birliği Cumhuriyetine karşı Uluslararası Adalet Divanına bir başvuruda bulunmuş ve bu başvuruda, Myanmar’ın 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve Rohingya azınlığına karşı yürüttüğü operasyonlar bağlamında sözleşmenin amir hükümlerini ihlal ettiğinin tespitini ve buna ilişkin devlet sorumluluğunun belirlenmesini talep etmiştir.[1] Ayrıca Gambiya başvurusunda, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Statüsü’nün 41. maddesi ile UAD İç Tüzüğü’nün 73., 74. ve 75. maddeleri uyarınca bazı geçici tedbirler talep etmiştir. 23 Ocak 2020’de ise UAD bu geçici tedbir taleplerine dair yaptığı ilk incelemede, prima facie olarak yargı yetkisinin bulunduğunu ve Gambiya’nın taraf olmaya muktedir olduğunu kabul etmiştir. Yine bu incelemede UAD, Myanmar’ın, Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki her türlü ihlali sona erdirmesine, ihlallerin engellenmesine yönelik olarak gerekli önlemleri almasına, devlet ajanlarının veya diğer kimselerin “soykırımsal” fiillerinin engellenmesine, soykırım suçunun oluşmuş olabileceğine dair delilleri yok etmeyip korumasına ve bu kapsamda yaptığı işlem ve eylemleri düzenli olarak mahkemeye raporlamasına karar vermiştir.[2]  

20 Ocak 2021 tarihinde ise Myanmar, mahkemenin yargı yetkisi ve başvurunun kabul edilebilirliği hususlarına yönelik olarak bir ön itirazda bulunmuştur. Ön itiraz ile ilgili olarak UAD tarafından bu iki husus dışında bir bilgi aktarılmamıştır. [3] Bu nedenle 21-28 Şubat tarihleri arasında ön itiraza ilişkin olarak yapılacak duruşmalar[4] öncesinde, Myanmar’ın geçici tedbirlere ilişkin olarak yapılan duruşmalarda bahsi geçen hususlar hakkında aktarmış olduğu argümanları gözden geçirmekte yarar vardır. Çünkü her ne kadar Şubat 2021 tarihinde Myanmar’da askeri darbe gerçekleşmiş ve böylece UAD’de Myanmar’ı temsil edecek heyetin akıbeti belirsiz bir hale gelmiş olsa da aktarılacak argümanların bu aşamada da temel alınması olasıdır.[5]

Gambiya’nın UAD Statüsü’nün 36. maddesi ve Soykırım Sözleşmesi’nin 9. maddesi uyarınca açmış olduğu davanın UAD’nin yargı yetkisine girmediği konusundaki argümanlar Christopher Staker tarafından dile getirilmiştir. Staker ilk olarak davanın aslında İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından açıldığını[6] belirterek bu argümanını, iddia edilen ihlaller için İİT’de Gambiya başkanlığında bir komite[7] oluşturulmuş olması, Gambiya’nın İİT tarafından ilgili dava özelinde finanse edilmesi ve İİT ile üye devletlerin Gambiya’nın açtığı davayı destekleyici beyanlarının bulunması durumlarıyla desteklemiştir.[8] Ayrıca İİT tarafından yapılan bir açıklamada Gambiya’nın böyle bir dava açmakla “görevlendirildiği” beyanına da atıf yapılmaktadır.[9]

UAD Statüsü’nün 34. maddesine göre Divan önündeki bir davada sadece devletler taraf olabilmektedir. Myanmar’a göre Gambiya, İİT’nin vekili olarak ve İİT adına davayı açmıştır ve uluslararası bir organizasyonun Divan önünde taraf olamayacağından bahisle UAD’nin yargı yetkisi bulunmamaktadır.[10] UAD ise geçici tedbirlere ilişkin incelemesinde bu konuya değinerek Gambiya’nın kendi adıyla Divan önünde bulunduğunu ve başka devletler ile uluslararası organizasyonların desteğini almış olmasının bu durumu engellemeyeceğini belirtmektedir.[11]

Myanmar ikinci olarak Soykırım Sözleşmesi’nin 9. maddesine atıf yaparak taraflar arasında bir uyuşmazlığın var olması gerekliliğini dile getirmektedir. Myanmar’a göre Divan’ın bu davada Soykırım Sözleşmesi’nden doğan bir yükümlülüğün ihlali noktasında yargı yetkisinin bulunması için Gambiya ile Myanmar Sözleşme’nin yorumlanması, uygulanması veya yerine getirilmesi açısından bir uyuşmazlık bulunmalıdır.[12] Myanmar, Gambiya’nın iddialarının İİT ve Fact-Finding Mission tarafından hazırlanan raporlara dayandığını fakat bu raporların Soykırım Sözleşmesi’nin ihlali ile ilgili iddialar ile olası bir dava girişimi konusunda Myanmar’ı uyarmadığını belirtmektedir.[13] Myanmar tarafından cevaplanmayan ve 11 Kasım tarihinde Gambiya tarafından verilmiş olan notanın ise cevap gerektiren bir mahiyette olmadığı ve cevap için de makul bir süre beklenilmediği savunulmaktadır.[14] UAD ise incelemesinde Fact-Finding Mission’ın Gambiya’nın bir dava açma girişiminde bulunmak üzere gösterdiği çabaları aktardığını, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Gambiya tarafından böyle bir girişime atıfta bulunulduğunu belirtmiş ve Myanmar’ın Gambiya’nın verdiği notaya cevap vermemesinin de bir uyuşmazlığın varlığı anlamına gelebileceğini aktarmıştır.[15]

Myanmar’ın savunmasının bir kısmı da Soykırım Sözleşmesi’nin 8. maddesine[16] koymuş olduğu çekince üzerinedir. Myanmar’a göre maddede bahsi geçen “yetkili organlar” kavramına UAD de dahil olup 8. madde 9. maddeye nazaran daha genel bir maddedir ve maddeye koyulmuş olan çekince nedeniyle -9. madde için böyle bir çekince söz konusu olmasa dahi- Gambiya davada taraf olmaya muktedir değildir.[17] UAD ise 8. madde ile 9. maddenin farklı alanlara ilişkin olduğuna dikkat çekerek 8. maddeye koyulmuş olan bir çekincenin Divan’ın Soykırım Sözleşmesi’nden doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak bir karar vermesini engellemeyeceğini belirtmektedir.[18]

Son olarak Gambiya, Myanmar’ın erga omnes nitelikte olan bir jus cogens normu ihlal ettiğine dayanarak, kendisinin bu davanın tarafı olmaya muktedir olduğunu belirtmiştir. Öncelikle erga omnes yükümlülükler kavramından UAD tarafından ilk olarak açıkça Barcelona Traction Davası’nda bahsedilmiş olup korunmasında bütün devletlerin bir ilgisinin olduğu varsayılan yükümlülüklerdir.[19] UAD, söz konusu karar sonrasında 1995 tarihli East Timor Davası’nda, 2004 tarihli Legal Consequences of the Construction of a Wall in the Occupied Palestinian Territory Danışma Görüşü’nde ve 2019 tarihli Legal Consequences of the Separation of the Chagos Archipelago from Mauritius in 1965 Danışma Görüşü’nde de erga omnes yükümlülüklere atıfta bulunmuştur.[20] 2012 yılında ise UAD, Belgium v. Senegal Davası’nda bir görüşe göre “devrimsel” bir karar vererek Senegal’in Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Sözleşme’den doğan yükümlülüklerine aykırı davranması ve bu yükümlülüklerin erga omnes partes karaktere sahip olması nedeniyle Belçika’nın dava açmaya muktedir olduğu yönünde görüş bildirmiştir.[21] Buna karşın Myanmar, Gambiya’nın iddia ettiği ihlaller ile doğrudan bir bağının olmaması nedeniyle böyle bir davada taraf olmaya muktedir olmadığını savunmaktadır. Myanmar öncelikle sadece bir antlaşmanın tüm taraflarına böyle bir hak sağlayan erga omnes partes kavramı ile her devlete böyle bir hak sağlayan erga omnes kavramı arasındaki farka dikkat çekmiş ve Soykırım Sözleşmesi’nden doğan bazı yükümlülüklerin erga omnes partes karaktere sahip olduğunu kabul etmiştir.[22] Bununla birlikte Myanmar’a göre iddia edilen ihlallerden dolayı doğrudan etkilenen, Soykırım Sözleşmesi’ne de taraf olan Bangladeş’in böyle bir dava açmak hususunda önceliği bulunmaktadır ve böyle bir durumda Gambiya’nın söz konusu davayı açabilmesi Divan’ın yargı yetkisi konusunda bir “gedik” oluşturacaktır.[23] Bir görüşe göre Myanmar’ın erga omnes yükümlülüklere ilişkin savunmasında Gambiya’nın ihlaller dolayısıyla bir ilgisinin olmadığından ziyade Bangladeş’in dava açma hakkını önceliyor olması ilginçtir çünkü bu durum Belgium v. Senegal Davası’nda verilmiş olan kararın etkisini göstermektedir.[24] Nitekim Myanmar da savunmasında Belgium v. Senegal Davası’na atıfta bulunmuş ve karara dair ayrı görüşler bulunduğuna, Belçika’nın ihlaller dolayısıyla özel bir ilgisinin olduğuna dikkat çekmiştir.[25] Gerçekten de söz konusu davada Belçika’nın Belçikalı vatandaşların da ihlaller dolayısıyla mağdur olması söz konusuydu. Nitekim hâkim Xue Hangin de ayrı görüşünde bu konuya değinerek söz konusu dava ile Belgium v. Senegal Davası arasında farklılıklar bulunduğuna dikkat çekmiş ve erga omnes yükümlülüklerin doğuracağı sonuçların bu kadar geniş yorumlanarak Gambiya’nın taraf olma ehliyetinin kabul edilmesine dair çekincelerini belirtmiştir.[26] Gambiya’ya göre ise böyle bir özel ilgi şartının aranıyor olması hâlinde, birçok olay karşısında hiçbir devlet fail devlete karşı bir iddiada bulunamayacaktır.[27] UAD ise, Belgium v. Senegal Davası’na atıfla erga omnes partes yükümlülükler açısından Soykırım Sözleşmesi ile BM İşkenceye Karşı Sözleşme arasında benzerlikler olduğunu belirtmiş ve Gambiya’nın prima facie olarak dava açmaya muktedir olduğuna karar vermiştir.[28]

UAD’nin geçici tedbirler konusunda verdiği karar ihlallerin önlenmesi ve Rohingyaların geleceği adına önemli bir gelişmedir. Fakat kararın bir önemi de özellikle erga omnes yükümlülükler noktasında kendini göstermektedir. UAD’nin ön itiraza ilişkin yapacağı detaylı inceleme sonrasında iddia edilen ihlallerden doğrudan etkilenmemiş olan ve Belgium v. Senegal Davası’nda Belçika’nın belirtmiş olduğu dolaylı ilgiye dahi sahip olmayan bir devletin dava açmaya muktedir olduğunun kabulü ile erga omnes kavramının uluslararası hukukta etkisinin artması muhtemeldir.

 

* Hacettepe Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Milletlerarası Kamu Hukuku Anabilim Dalı

 

[1] Application of the Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide (The Gambia v. Myanmar), Application instituting proceedings and Request for the indication of provisional measures, 11 November 2019.

[2] The Gambia v. Myanmar, Order of 23 January 2020.

[3] The Gambia v. Myanmar, Order of 28 January 2021.

[4] The Gambia v. Myanmar, Press release 2022/1.

[5] Şubat 2021 tarihinde Myanmar’da gerçekleşen askeri darbe sonucunda aralarında UAD’de Myanmar’ı Devlet Ajanı olarak temsil eden Dışişleri Bakanı Aung San Suu Kyi’nin de olduğu bazı devlet görevlileri görevden alınmıştır.

[6] Myanmar, duruşmalar boyunca diğer hususlarda da davanın İİT adına açılmış olduğu yönündeki savunmasını sürdürmüştür.

[7] OIC Ad Hoc Ministerial Committee on Accountability for Human Rights Violations against Rohingya.

[8] The Gambia v. Myanmar, Verbatim Record, 11 December 2019, Remarks by C. Staker, paras. 2-15.

[9] Ibid. para. 21.

[10]Ibid. paras. 23-26.

[11] The Gambia v. Myanmar, Order of 23 January 2020, para. 25.

[12] The Gambia v. Myanmar, Verbatim Record, 11 December 2019, Remarks by C. Staker, para. 30

[13] Ibid. paras. 35-39.

[14] Ibid. para. 40.

[15] The Gambia v. Myanmar, Order of 23 January 2020, paras. 26-28.

[16] “Sözleşmeci Devletlerden herhangi biri, soykırım fillerinin veya üçüncü maddede belirtilen herhangi bir fiilin önlenmesi ve sona erdirilmesi için gerekli gördükleri takdirde, Birleşmiş Milletlerin yetkili organlarından, Birleşmiş Milletler Şartı’na göre harekete geçmesini isteyebilir.”

[17] The Gambia v. Myanmar, Verbatim Record, 11 December 2019, Remarks by C. Staker, paras. 69-73.

[18] The Gambia v. Myanmar, Order of 23 January 2020, para. 35.

[19] Yasin Söyler, "Barcelona Traction Davası ve Uluslararası Hukuka Etkisi". Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, (2015): pp. 207-248, 234.

[20] Abdul Ghafur Hamid, “The Rohingya Genocide Case (the Gambia v Myanmar): Breach of Obligations Erga Omnes Partes and the Issue of Standing,” IIUM Law Journal 29, no. 1 (2021): pp. 29-54, https://doi.org/10.31436/iiumlj.v29i1.630, 39.

[21] Marco Longobardo, “The Standing of Indirectly Injured States in the Litigation of Community Interests before the ICJ: Lessons Learned and Future Implications in Light of the Gambia v. Myanmar and Beyond,” SSRN Electronic Journal, 2021, https://doi.org/10.2139/ssrn.3774942, 16.

[22] The Gambia v. Myanmar, Verbatim Record, 11 December 2019, Remarks by C. Staker, paras. 49-54.

[23] Ibid. para. 56.

[24] Marco Longobardo, “The Standing of Indirectly Injured States in the Litigation of Community Interests before the ICJ: Lessons Learned and Future Implications in Light of the Gambia v. Myanmar and Beyond,” SSRN Electronic Journal, 2021, https://doi.org/10.2139/ssrn.3774942, 18.

[25] The Gambia v. Myanmar, Verbatim Record, 11 December 2019, Remarks by C. Staker, paras. 61-64.

[26] The Gambia v. Myanmar, Order of 23 January 2020, Separate opinion of Vice-President Xue.

[27] The Gambia v. Myanmar, Order of 23 January 2020, para. 40.

[28] Ibid. paras. 41-42.


© 2009-2024 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.