Değerli Okurlarımız,
Ermeni Araştırmaları dergisinin 77. sayısıyla siz değerli okurlarımızla yeniden buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sayımızda, bir başyazının yanı sıra dört araştırma makalesi ve bir kitap incelemesi yer almaktadır. Her biri titizlikle hazırlanmış bu çalışmaların, alan yazınına katkı sunmasını ve ilgiyle takip edilmesini umuyoruz.
“Olaylar ve Yorumlar” başlıklı editoryal yazıda Alev Kılıç, Kasım 2024 – Nisan 2025 döneminde Ermenistan’da yaşanan iç siyasi gelişmeler, dış ilişkiler, Azerbaycan’la barış süreci ve Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecini kapsamlı şekilde ele almaktadır. İç politikada, muhalefet anayasa değişikliği ve "soykırım" tanımının öncelik olmadığı beyanına yönelik resmi tutumu sert şekilde eleştirmiş; yönetimi meşruiyet kriziyle itham etmiştir. Barış Antlaşması sürecinde metin üzerinde mutabakat sağlansa da anayasa değişikliği ve Zengezur Koridoru gibi engeller nedeniyle sonuç alınamamıştır. Dış politikada Erivan’ın Batı’ya yakınlaşma adımları dikkat çekerken, Rusya ile ilişkilerde denge arayışı devam etmiştir. Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde ise doğrudan temasların sürdüğü, sınır geçişlerinin açılması yönünde Ermeni tarafının beklentilerini yinelediği bir dönem yaşanmıştır. Antalya Diplomasi Forumu’na katılım ve üç Kafkas ülkesi dışişleri bakanlarının paneli, bölgesel iş birliği açısından umut verici bir gelişme olarak kaydedilmiştir.
77. sayımızın ilk araştırma makalesi, Nurullah Çetin’e ait “Kazakistan’da Levon İ. Mirzoyan Döneminde İdari Kadroların Yapılanması (1933-1936)” başlıklı çalışmadır. Bu makalede Çetin, Sovyetler Birliği’nin Kazakistan’daki yönetim yapısını şekillendiren önemli figürlerden biri olan Ermeni devlet adamı Levon İ. Mirzoyan’ın görev süresini mercek altına almaktadır. 1933–1936 yılları arasındaki dönemi kapsayan bu çalışma, Mirzoyan’ın reformlarının yalnızca Kazakistan için değil, aynı zamanda Sovyetler Birliği genelinde bölgesel yönetişim pratiklerine örnek teşkil ettiğini ortaya koymaktadır. Merkezi Sovyet politikalarıyla uyumlu olmakla birlikte, yerel koşullara duyarlılık gösteren bir idari modelin inşasına odaklanan Mirzoyan dönemi, bu yönüyle dikkat çekicidir. Arşiv belgelerine dayanan bu titiz araştırma, sosyalist sistemin Kazakistan’daki dönüşüm sürecini anlamaya yönelik güçlü bir zemin sunmayı amaçlamaktadır.
77. sayımızda yer verdiğimiz ikinci makale, Fatma Jale Gül Çoruk’un kaleme aldığı “Hatabala (Խաթաբալա) Dergisi Karikatürlerindeki Osmanlı İmajı Üzerine Bir İnceleme” başlıklı çalışmasıdır. Çoruk, 20. yüzyıl başlarında yayımlanan Ermenice hiciv dergisi Hatabala üzerinden Osmanlı Devleti’nin nasıl karikatürize edildiğini incelemiştir. 1906-1926 yılları arasında, kesintili de olsa 437 sayı çıkaran Hatabala, Osmanlı’yı mizahın diliyle resmeden bir süreli yayın olarak öne çıkmıştır. Hatabala, devlet adamlarından idari yapıya, ordudan hareme, kadın imgesinden dış ilişkiler ve Batılılaşma tartışmalarına kadar pek çok konuyu ele almıştır. Çoruk bu makalede, yalnızca Hatabala’nın Osmanlı’yı nasıl tasvir ettiğini değil; bu tasvirlerin ön yargılı bir yaklaşım içerip içermediğini de sorgulamaktadır.
77. sayımızın üçüncü makalesi Tunay Şendal’ın kaleme aldığı “Talât Paşa Suikastının Batı Basınındaki Yansımaları” isimli çalışmadır. Şendal, I. Dünya Savaşı sonrasında, Berlin’de bir Ermeni tarafından düzenlenen suikast sonucu hayatını kaybeden Talat Paşa’nın vefatının, dönemin ABD ve Avrupa basınında nasıl yer bulduğunu incelemektedir. Çalışma, 15 Mart 1921 ile 23 Mart 1921 tarihleri arasında sınırlı tutulmuş ve bu döneme ait gazete haberleri nitel araştırma yöntemi çerçevesinde analiz edilmiştir. Suikastın yalnızca politik etkileri değil, aynı zamanda dönemin uluslararası kamuoyundaki algılanma biçimi ve basının ideolojik yönelimi bağlamında da değerlendirildiği bu çalışma, tarihsel olayların basın yoluyla nasıl anlamlandırıldığına dair önemli bir örnek sunmaktadır.
77. sayımızın dördüncü araştırma makalesi Gamze İme’nin “Tebriz Başkonsolosu İhsan Hüsnü Bey’in Raporu Işığında İran’daki Ermeni Komitelerinin Faaliyetleri: Diplomatik ve Stratejik Yaklaşımlar” başlıklı çalışmasıdır. Makalede, Osmanlı arşiv belgeleri temel alınarak; telif eserler ile farklı bakış açılarını yansıtan eleştirel analizlerden kapsamlı biçimde yararlanılmıştır.
77. sayımızda bir kitap incelemesine de yer verilmiştir. Ahmet Can Öktem, Prof. Dr. Kemal Çiçek tarafından kaleme alınan “Musa Dağı Ermenileri, 1915–1939: Bir Ayaklanma ve Kaçış Hikâyesi” isimli kitabı değerlendirmiştir. Kitap, Franz Werfel'in romanında anlatılan, 1915'in ortasında Musa Dağı Ermenilerinin, Osmanlı ordusuna karşı sözde kahramanca başkaldırışının hikâyesini anlatmaktadır. Prof. Dr. Kemal Çiçek çalışmasını, Werfel'in hikâyesinin bir eleştirisi olarak değil, vuku bulanların tarihinin yeniden inşası şeklinde tanımlamıştır. Prof. Dr. Kemal Çiçek, zengin bir kaynakça kullanarak Musa Dağı İsyanı’nın, öncesinin ve sonrasının çeşitli yönlerini analiz etmiştir.
Keyifli okumalar dileriz.
MAKALELER
Alev Kılıç - Olaylar ve Yorumlar
Nurullah Çetin - Kazakistan’da Levon İ. Mirzoyan Döneminde İdari Kadroların Yapılanması (1933-1936)
Fatma Jale Gül Çoruk - Hatabala (Խաթաբալա) Dergisi Karikatürlerindeki Osmanlı İmajı Üzerine Bir İnceleme
Tunay Şendal - Talât Paşa Suikastının Batı Basınındaki Yansımaları
KİTAP TAHLİLİ
Ahmet Can Öktem - Musa Dağı Ermenileri, 1915–1939: Bir Ayaklanma ve Kaçış Hikâyesi