BÖLGESEL BAĞLANTISALLIĞIN GÜÇLENDİRİLMESİ BAĞLAMINDA ZENGEZUR KORİDORU
Analiz No : 2025 / 37
18.09.2025
12 dk okuma

Zengezur Koridoru’nun güncel statüsünü ve buna dair gelişmeleri değerlendirmeden önce tarihsel arkaplanına kısaca değinmek gerekir. 1920 yılında Zengezur bölgesindeki nüfusun ekseriyeti Türk iken Rusya’nın (RSFSC) nüfus mühendisliği ile bölgedeki Türk nüfus sürgün edilerek etnik temizliğe maruz kalmış ve akabinde Zengezur’un batı bölümü Ermenistan’a dahil edilmiştir. Böylece Azerbaycan’ın Nahçıvan ve dolayısıyla da Türkiye ile bağlantısı koparılarak Türk dünyası ile arasına yapay bir set çekilmiştir.[1] Tam bir asır önce kesilen bu bağlantının yeniden kurulmasına dair önemli gelişme, Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı’ndaki zaferinin ardından 10 Kasım 2020 tarihinde Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında imzalanan ateşkes anlaşmasıdır. Sözkonusu anlaşmanın 9’uncu maddesine göre Ermenistan, Azerbaycan’ın batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında vatandaşların, araçların ve malların her iki yönde engelsiz hareketinin sağlanması amacıyla ulaşım hatlarının güvenliğini garanti edecek ve bu iki bölgeyi birbirine bağlayacak yeni ulaşım hatlarının inşası sağlanacaktır.[2] Zengezur Koridoru’ndan bahseden ilk uluslararası belge, Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi olmuştur. Beyannamede Koridor’un açılmasının ve devamı niteliğindeki Nahçıvan-Kars demiryolunun inşa edilmesinin önemi kayda geçirilmiştir.[3] Zengezur Koridoru’na dair en güncel ve somut gelişme ise 8 Ağustos 2025 tarihinde Vaşington’da Azerbaycan ve Ermenistan arasında barış ve devletlerarası ilişkilerin tesisine dair ön anlaşma metninin[4] parafe edildiği üçlü zirve sonunda imzalanan ortak bildiridir. Bildirinin 3’üncü maddesinde Azerbaycan ile Nahçıvan arasında Ermenistan toprakları üzerinden kesintisiz bağlantı sağlanmasının amaçlandığı belirtilirken 4’üncü maddeden de Zengezur Koridoru’nun “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” (TRIPP) ismiyle münhasıran ABD tarafından işletileceği anlaşılmaktadır.[5] Zengezur Koridoru’nun hayata geçirilmesi, Azerbaycan için savaşın kazanılmasından sonra en önemli meselelerden birini teşkil ederken bölgede izole durumda olan ve denize doğrudan erişimi olmayan Ermenistan açısından da ticaret ve ulaşım bağlantılarının etkinleştirilmesi yadsınamaz faydalar sağlayacaktır.[6]

 

Vaşington Zirvesi ve Bölgesel Çıktıları

8 Ağustos tarihindeki üçlü zirvede imzalanan Ortak Bildiri’nin en önemli hükmü, kuşkusuz Azerbaycan ile Nahçıvan ve Türkiye arasında ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru’nun açılmasına dair varılan mutabakattır. Böylelikle hem ülke içi hem de uluslararası bağlantısallığın sağlanması öngörülmektedir. Bununla beraber güzergahın TRIPP projesi çerçevesinde ABD’li şirketlerce işletilecek olmasının da jeopolotik ve jeostratejik çıktıları olacaktır.[7]

Azerbaycan açısından bakıldığında, Azerbaycan’ın barış anlaşması için temel taleplerinin tamamı (Zengezur Koridoru’nun açılması, Ermenistan anayasasında değişiklik yapılması ve AGİT Minsk Grubu’nun sona erdirilmesi) Vaşington’da kabul görmüştür. Buna karşılık Azerbaycan’ın bu kazanımını Ermenistan için bir kayıp olarak değerlendirmek yanlış olacaktır. Bu gelişme Azerbaycan için olduğu kadar Ermenistan için de bir kazanımdır. Ermenistan, Azerbaycan ile barış anlaşmasını imzalayarak Türkiye ve Azerbaycan ile olan ilişkilerini normalleştirmesinin ardından Orta Koridor’un bir bileşeni olabilecek ve İran’a olan bağımlılığını azaltarak Batı ile olan siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirme fırsatı yakalayacaktır. Ayrıca Ermenistan, böylece Azerbaycan üzerinden başlıca ticaret ortağı olan Rusya ile bağlantı da sağlayabilecektir.

Mevcut gelişme, güç dengeleri açısından değerlendirildiğinde açık bir biçimde ABD’nin bölgedeki etkisi artarken Rusya’nın etkisinin zayıfladığını göstermektedir. Son dönemdeki Güney Kafkasya’ya ve Orta Asya’ya artan ilgisi göz önünde bulundurulduğunda, bunun ABD için bir kazanım olduğu söylenebilir. Rusya, oyunun dışında kalmasına rağmen açıkça olumsuz bir tavır sergilememiştir.

Rusya, Vaşington’daki ön anlaşmayı olumlu karşılasa da, Rusya’nın Azerbaycan ve Nahçıvan arasında bağlantıyı sağlayacak koridorun sorumluluğunu üstlendiği 9 Kasım 2020 tarihli üçlü açıklamanın halen geçerliliğini koruduğunu da vurgulamaktadır. Rusya’ya göre bölge dışı bir aktörün buna dahil olması, jeopolitik dengeyi bozarak olumsuz sonuçlar doğuracaktır. İran da ön anlaşmayı Rusya ile benzer şekilde olumlu karşılamış fakat İran parlamentosu, yayınladığı açıklamayla Zengezur Koridoru’nun bölge ülkelerinin çıkarlarına aykırı olduğunu ve kolektif güvenliğe tehdit oluşturduğunu ifade ederken bölge dışı aktörlerin katılımı olmaksızın bölgesel işbirliği yapılması çağrısında bulunmuştur.[8] Güzergahın İran sınırının hemen kuzeyindeki Ermenistan topraklarından geçtiği düşünüldüğünde bölge devletleri arasında en olumsuz sonuç İran için olmuştur. Bölgeye ABD’nin gelmesi, İran’ı kuzeyden çevrelenmiş olarak hissettirecektir. Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan işbirliğinde hayata geçebilecek koridora dahi karşı çıkarken ABD denetimindeki bir koridor, İran’ı rahatsız etse de mevcut jeopolitik konjonktürde bunu engelleyebilecek bir konumda da değildir.

Gürcistan’a bakıldığında dış politikasını daha ziyade Rusya ve Çin ile yakın ilişkiler üzerinden şekillendiren Gürcü Rüyası iktidarı, anlaşma taraflarını tebrik ederken Gürcistan’daki muhalefet bu gelişmeyi mevcut hükümetin dış politikasının çöküşü olarak yorumlamıştır. Eski Cumhurbaşkanı Saakaşvili, bunu Gürcistan için ağır bir jeopolitik felaket olarak tanımlarken Koridor’un Rusya ve İran ile birlikte Gürcistan’ı atlayarak izole hale getireceğini iddia etmiştir. Gürcistan’daki genel izlenim, ABD’nin Gürcistan’a yeterince ilgi göstermediği yönündedir. Zengezur Koridoru Doğu-Batı yönündeki ulaştırma güzergahına bir alternatif getirdiğinden Gürcistan artık tek ve en iyi seçenek olmaktan çıkmakta ve bu durum özellikle yönetim karşıtı muhalefet tarafından Gürcistan’ın jeopolitik öneminin azalacağı yönünde yorumlanmaktadır.[9] Bu yöndeki yorumlar olayı yalnızca bir yönüyle ele almaları dolayısıyla eksiktir. Doğu-Batı yönündeki ticaretin ana güzergahı olan Orta Koridor, çoklu ulaştırma ağlarından oluşmaktadır ve Zengezur Koridoru da bu çoklu yapıyı çeşitlendirmektedir. Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi, Doğu-Batı yönündeki diğer güzergahların atıl duruma geleceği anlamına gelmediği gibi artan bağlantısallık ile Gürcistan da dahil olmak üzere tüm bölge ülkelerinin ticaret kapasitelerini artıracaktır. Bu doğrultuda Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nun potansiyel kapasitesinden daha fazla yararlanılması ve Gürcistan’ın karayolu bağlantılarını geliştirmeye hız vermesi büyük önem arz etmektedir.

 

Türkiye ve Orta Koridor

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından Pekin’den Londra’ya dek uzanan Doğu-Batı ticaretinin başlıca güzergahı haline gelen Orta Koridor üzerinde merkezi bir konuma sahip olan Türkiye açısından Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi, başta zaman ve maliyet olarak sağlayacağı avantajlar dolayısıyla önemli bir gelişmedir. Asya ile Avrupa arasındaki ticarette Kuzey Koridoru’nun önemini yitirmesiyle Orta Koridor öne çıkmıştır.

Dünya Bankası’nın Kasım 2023’te yayınladığı Orta Koridor’a ilişkin çalışmasındaki modelde Orta Koridor’un hacminin 2030 yılına kadar üç katına çıkması öngörülmektedir.[10] Zengezur Koridoru sayesinde Orta Koridor güzergahı daha da kısalacaktır. Ayrıca Koridor, Türkiye’nin karayolu vasıtasıyla doğrudan Orta Asya Türk devletlerine ulaşımını da sağlamasıyla ticaretini çeşitlendirerek dış ticaretini geliştirmesine katkı sağlayacağı gibi ekonomik birliğini de artıracaktır. Türkiye’nin önde gelen ticaret ortakları Avrupa Birliği ülkeleridir. Zengezur Koridoru, Türkiye’nin Asya ülkeleri ile ticari ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatarak bu ülkelerle olan ticari bağlarını güçlendirecektir.[11] Zengezur Koridoru ile Güney Kafkasya’daki önemi artacak olan Türkiye’nin öne çıkan bölgesel güç olma vasfı da pekişecektir.[12]

 

Sonuç

Zengezur Koridoru, Azerbaycan’ın Nahçıvan ve Türkiye ile bağlantısını yeniden tesis ederek yalnızca ulaştırma altyapısını değil, Güney Kafkasya’daki jeopolitik dengeleri de dönüştürme potansiyeline sahiptir. Vaşington Zirvesi’nde parafe edilen ön anlaşmayla koridorun TRIPP projesi çerçevesinde ABD tarafından işletilecek olması, bölgedeki güç dağılımında ABD’nin etkisini artırırken Rusya’nın çekincelerini ve İran’ın güvenlik kaygılarını gündeme getirmiştir. Buna karşılık Türkiye için Orta Koridor’un güçlenmesi, Azerbaycan için temel taleplerin kabulü ve Ermenistan için izolasyondan çıkış imkanı, projeyi tüm taraflar açısından stratejik bir fırsat haline getirmektedir. Buna karşılık İran’ın endişeleri, Rusya’nın temkinli yaklaşımı ve Gürcistan’ın jeopolitik konumuna ilişkin tartışmalar, koridorun geleceğini şekillendirecek başlıca sınamalar olacaktır. Bu çerçevede Zengezur Koridoru, sürdürülebilirliği bölge ülkelerinin ortak çıkarlarını dengeleyebilmesine bağlı olan, barış ve refah üretme kapasitesine sahip bir stratejik bağlantı projesi olarak öne çıkmaktadır. Zengezur Koridoru’nun hayata geçirilmesi, ticaret hacimlerini artırmasının ve bölgesel sürdürülebilir kalkınmayı desteklemesinin yanısıra bölgesel güvenlik ve barışa da katkı sunacaktır. Koridor’un tam potansiyelinden faydalanılması, bölge ülkelerinin işbirliği yönünde gösterecekleri iyiniyet ve çabalar ile koşut olacaktır.

 


[1] Abdulvahap Akıncı ve Sayime Gül Kaba, “Kafkasya’nın Jeopolitik Önemi: Dağlık Karabağ ve Zengezur Koridoru Örneği.” Journal of Economics, Business, Politics, & International Relations (JEBPIR) / Ekonomi Işletme Siyaset ve Uluslararsi Ilişkiler Dergisi (JEBPIR) 9, no. 1 (1 Ocak 2023): 88–106. https://research.ebsco.com/linkprocessor/plink?id=b3bdea48-5ad1-343c-a377-9573b7cb79d1.

[2] “Statement by the President of the Republic of Azerbaijan, Prime Minister of the Republic of Armenia and President of the Russian Federation,” President of the Republic of Azerbaijan, 10 Kasım 2020, https://president.az/en/articles/view/45923.

[3] “Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Müttefiklik İlişkileri Hakkında ŞUŞA BEYANNAMESİ,” T.C. Cumhurbaşkanlığı, 15 Haziran 2021, https://www.tccb.gov.tr/assets/dosya/2021-06-15-Azaebaycan-SusaBeyannamesi.pdf.

[4] “No:337/25, Press release on initialed text of the Agreement on Establishment of Peace and Inter-State relations between the Republic of Azerbaijan and the Republic of Armenia and the Joint Appeal by Foreign Ministers to the OSCE Chairperson-in-Office on the closure of OSCE’s Minsk Process and related structures,” Republic of Azerbaijan Ministry of Foreign Affairs, 11 Ağustos 2025, https://www.mfa.gov.az/en/news/no33725.

[5] “Joint Declaration signed on meeting between President of Azerbaijan and Prime Minister of Armenia held in Washington,” President of the Republic of Azerbaijan, 9 Ağustos 2025, https://president.az/en/articles/view/69572.

[6] Bahar Özsoy, “Azerbaycan’ın Ulaşım Hatları Politikası ve Zengezur Koridoru.” Asya Studies: Academic Social Studies / Akademik Sosyal Araştırmalar 8, no. 29 (1 Eylül 2024): 143–56. doi:10.31455/asya.1524555.

[7] Fatih Ceylan ve Mithat Çelikpala, “Bıktıran Ortadoğu’dan Güney Kafkasya’da Yeniden Umuda Yolculuk,” Ankara Politikalar Merkezi, 21 Ağustos 2025, https://apm.org.tr/2025/08/21/biktiran-ortadogudan-guney-kafkasyada-yeniden-umuda-yolculuk/.

[8] Vasif Huseynov, “Peace in South Caucasus Closer After the Washington Summit, but Uncertainties Loom,” Eurasia Daily Monitor, 8 Eylül 2025, https://jamestown.org/program/peace-in-south-caucasus-closer-after-the-washington-summit-but-uncertainties-loom/.

[9] Beka Chedia, “Consequences for Georgia After the Peace Declaration Between Azerbaijan and Armenia,” Eurasia Daily Monitor, 3 Eylül 2025, https://jamestown.org/program/consequences-for-georgia-after-the-peace-declaration-between-azerbaijan-and-armenia/.

[10] “Middle Trade and Transport Corridor,” The World Bank, Kasım 2023, https://openknowledge.worldbank.org/server/api/core/bitstreams/7e6a216e-eb56-4783-ba1b-b7621abddcd9/content.

[11] Erdem Ateş, “The Potential Effects of the Zangezur Corridor on Türkiye’s Foreign Trade.” Gazi Journal of Economics & Business - Online 11, no. 2 (1 Haziran 2025): 148–61. doi:10.30855/gjeb.2025.11.2.004.

[12] Hakan Dumlu ve Güngör Şahin, “Zengezur Koridoru ve Alternatif Çözümler: Türkiye İçin Riskler, Tehditler ve Fırsatlar.” Journal of Eurasian Inquiries / Avrasya Incelemeleri Dergisi 13, no. 2 (1 Haziran 2024): 169–94. doi:10.26650/jes.2024.1488591.


© 2009-2025 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır

 



Henüz Yorum Yapılmamış.